Gitmeden önce ona açıklamış olmama rağmen. Kaçacak bir yerim yok kardeşim. | Open Subtitles | رغم أنّه لا مكان أفرّ إليه كما شرحتُ له قبل أن يرحل |
Ortadan kaybolmadan önce ona neler olduğuna dair her şey işimize yarar. | Open Subtitles | أيّ شيءٍ يُمكن أن يُساعدنا على إكتشاف ما حدث له قبل اختفائه. |
Bir adamın kalbini dışarı çıkarıp ölmeden önce ona göstermeyi öğrendik. | Open Subtitles | تعلمنا كيفية نزع قلب رجل، وإظهاره له قبل أن يموت |
Kefenine sokmadan önce ona kefil olacak birine ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنا بحاجة الى شخص ليشهدوا له قبل أن مسمار نعشه مغلقة. |
3 yıl önce onun asistanı olmak için mülakata geldim. | Open Subtitles | تقدمت للحصول على وظيفة لأكون مساعدة له قبل 3 سنوات |
Ve adaylığını desteklemeden önce, ona ne kadar boyun eğeceğini sınamak istedi. | Open Subtitles | وإختبار رغبتك للإنحناء له قبل أن يساند ترشيحك |
O diyor ki, vizyonundaki kolye Kanaan kaybolmadan önce ona verdiği kolyeymiş. | Open Subtitles | لقد قالت أن القلادة التي رأتها نفس القلادة التي أهدتها له قبل إختفائه. |
Neler olduğunu bilmiyorum,.. ...ama eğer madalyonun varsa korkunç bir şey yapmadan önce ona söylemen gerek. | Open Subtitles | لا اعرف ما الذي يجري و لكن إن كان معك واحدة يحب أن تقول له قبل أن يفعل شيئاً رهيباً |
Dan, Serena'yı gördüğün zaman her ne planlıyorsa, ailemizi yok etmeden önce ona durmasını söyler misin? | Open Subtitles | دان, عندما ترى سيرينا رجاءا أخبرها بأن تتوقف عن ما يكن تخطط له قبل أن تدمر هذه العائلة. |
Uzun zaman önce ona da söyledim, böyle finansal entrikaları ve onun "Her şey benim için var" duygusunu kabul etmiyorum. | Open Subtitles | قلت له قبل وقت طويل أنني لا أتفق مع خططه المالية لكنه لم يستمع لي |
Tekrar sürüklenmeden önce ona ulaşmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نصل له قبل أن ينجرف للبحر ثانية |
Öğleden önce ona ulaştırmanızı rica ediyor. | Open Subtitles | ويرغب فى أن ترسلها له قبل الغداء |
Bozulmadan önce ona makyaj yapman için çağırdım seni. | Open Subtitles | لقد دعوتك لتقومي بمكياج له قبل أن يتفسخ . |
Amerikalılardan önce ona söylenemez. | Open Subtitles | لا يمكن أن نقول له قبل الشعب الأمريكي |
- Çiftliğe gitmeden önce ona ulaştırmak istiyoruz. Evet, çiftlik. | Open Subtitles | {\pos(192220)}نريد أن نُعطيها له قبل أن يغادر إلى المزرعة |
Kısa bir süre önce ona söylediğimizde, hayrete düştü. | Open Subtitles | عندما قلنا له قبل فترة وجيزة - فاجأ. |
Tam onu tokatlamadan önce ona şunu söyledim. | Open Subtitles | هذا بالضبط ما قلته له... قبل أنْ أصفعه. |
Onu bana getirmeden önce ona bir şey söylendi. | Open Subtitles | شىء ما قيل له قبل أنتحضرهلى . |
Evet, efendim. Savaştan önce onun uşağıydım. | Open Subtitles | نعم سيدى, كنت رجل الخدمة له قبل الحرب |
Her maçtan önce onun ruhunu onurlandırıyoruz. | Open Subtitles | نحن نكرم روح له قبل كل مباراة. |
Sokmadan önce onun icabına baktım. | Open Subtitles | حصلت له قبل ان يصل لي. |