"له كل" - Traduction Arabe en Turc

• Ona her

Ona her gün gidiyorum çünkü her zaman buraya gelmenin hayalini kuruyordum.
كنت أذهب له كل يوم لأنني حلمت دائماَ أن أصل إلى هنا

Ona her gün "kuşu serbest bırakabilir miyiz" diye sorduğumu hatırlıyorum.
وأتذكر سؤالي له كل يوم إن كان بإمكاننا ترك العصفور ليطير

Ben olsam Ona her gün mektup yazar sonra da onun mektubunu beklerdim.Böylelikle kalplerimiz hep bir olurdu.
لو كنتُ مكانكِ لكتبت له كل يوم ونشجّع بعضنا البعض

Dinle, Ona her şeyi anlatmalısın. Bundan kurtulmanın tek yolu bu.
قل له كل شيء هو الطريق الوحيد للخروح من هذا

Ona her şeyi anlattık ve bitirdiğimiz zaman inanılmaz bir şey oldu.
لذا شرحنا له كل شئ وعندما أنتهينا حدث شئ مذهل

Eğer arkasını dönerse, Ona her şeyi anlatacaktım.
أذا هو ألتفت إلى الوراء سأقول له كل شي ..

Sonra da bana tekrar yazıp Ona her şeyi anlattığını onaylamasını istiyorum.
و أيضا أريد منه أن يكتب لي مره أخري من أجل تأكيد أنك كتبت له كل شيء

Ona her şeyi anlattırmak için mi her şeyini anlatmayı düşünüyorsun?
هل تريدين أن تقولي له كل شيء من أجل أن يقول لك كل شيء؟

Günün birinde... Ona her şeyi açıklarsın.
سيكون عليك أن تشرحي له كل شيئ يومًا ما

3 ay önce kendisine son derece uygun olduğunu düşünmesi için Ona her türlü nedeni verdi ve şehir değiştirdiği için bir dostuna sırtını dönmesi, Isabel'e göre bir davranış değil.
منذ ثلاثة أشهر، وقدمت له كل الأسباب للشك في انه كان مقبولا، وليس حقا من إيزابيل للذهاب مرة أخرى على صديق ببساطة لأن أنها غيرت المشهد.

Ona her şeyi göndereceğiz.
سوف نرسل له كل شىء باستطاعتنا حسناً؟

Ona her şeyi anlattım ben.
ها، ها. أوه، أنا... أنا سبق وقلت له كل شيء.

Birini sevmek, Ona her şeyini vermektir.
لتحب شخص ما . - هو أن تقدم له كل شيء. - أنا غالبا سأزورك.

Ona her şeyi anlatabilirmişim gibi hissediyorum.
أشعر كأنني أستطيع أن أقول له كل شيء

Percy konuşmaya başlayıp Ona her şeyi anlattı.
بيرسي يبدأ في الكلام يقول له كل شيء

Ona her gün kitap okuyacaktım.
كنت سأقرأ له كل يوم

Hayır,gidemeyecek bebeğim. Ama Ona her gece okuyacağım.
كلا، لكن سأطالع له كل ليلة

Köleler Ona her şeyi getirirdi.
العبيد كانوا يحضرون له كل شيء

Ona her türlü müsamaha gösterilmeli.
ينبغي أن يقدم له كل خيار

Her şey yolunda, Ona her şeyi açıkladım.
لا بأس شرحت له كل شيء