Ne planladığını bilmiyorum ama, ben bir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | أنظر، لا أعرف ما الذي تخطط له لكنني لن أبتـعـد |
Onun içine ne girdi bilmiyorum ama, kabul ediyorum. | Open Subtitles | انظر,لا أعلم ما الذي جرى له,لكنني أريد أن يتشبث به |
Onu neyin beklediğini bilmiyor, ama sanırım ben biliyorum. | Open Subtitles | هو لايعرف .. ماذا هو مستعد له لكنني اعرف |
Ona ulaşmalıyım, ama elimi kolumu sallayıp oraya gidemem. | Open Subtitles | أحتاج للوصول له, لكنني لا أستطيع الدخول إلى هناك فحسب |
Sizin anlayabileceğiniz bir şey değil ama zaman zaman ona göz kulak oldum. | Open Subtitles | أعتقد أنك لا تفهم ذلك أو تهتم له لكنني أنظر لها من وقت لآخر |
Ona olanlardan yüzünden... çok üzgünüm. ama annesinin evine seninle gelmiyorum. | Open Subtitles | أجل، أنا أسفة على ما حدث له لكنني لن أذهب معك إلى منزل أمه |
Ne yaptığını bilmiyorum ama bildiğim bir şey var, o da yalan söylediğin. | Open Subtitles | -لا أعرف ما تعرّضتَ له لكنني أعرف شيئاً واحداً و هو أنكَ كنتَ تكذب |
Otur baba. Gelecek haftaya kadar gelmiyecegini saniyordum Plan oyleydi zaten, ama uvey annen ile ben, zor gunler geciriyoruz. | Open Subtitles | اجلس يا أبي ظننتك لن تأتي إلى المدينة قبل الأسبوع القادم حسن هذا ما خططت له لكنني وزجة أبيك نمر بفترة عصيبة متأسف حقاً لسماع هذا |
Sen çıktan sonra Ethan'a... borcumu farklı bir şekilde ödeyeceğimi söyledim, ama istediği bu değildi. | Open Subtitles | بعد أن غادرت أخبرت (إيثانن) أنني عثرت على طريقة لأدفع له لكنني لم أقم بما اراد |
- Ben yapmadım ama yapanı biliyorum. | Open Subtitles | لم أروج له. لكنني اعلم من فعل |
Hayır, öyle değil ama anlaşmayı imzaladım. | Open Subtitles | لا، لا أكترث له لكنني وقعته |
İşler plânladığım gibi gitmedi ama Lloyd'a insanların iyi olabileceği inancını yeniden kazandırdım. | Open Subtitles | ... لم يسرِ الأمر كما خططت له لكنني ساعدت ( لويد ) على أن يسترد إيمانه بأن الناس يمكنهم أن يكونوا صالحين |
Bak, belki hala bir sebebi veya açıklaması vardır ama eminim ki, gördüğüm Blair ve Tara öpüşmesi yanlışlık değildi. | Open Subtitles | انظري, انا متأكدة أنه مازال هناك سبب أو شرح له, لكنني متأكدة جداً... أن القبلة التي رأيتها بين (بلير) و (تارا) لم تكن خطأ. |