Bu sefer daha da abartırsa ne yapacaksın? | Open Subtitles | ماذا ستقدّمين له هذه المرة كي يسيل لعابه عليه؟ |
Bu sefer boğazla ilgili değil, veteriner onu kısırlaştıracak. | Open Subtitles | حلق الوحش التأم للتو - لا مفر له هذه المرة ، سيقوم الطبيب البيطري بخصيه - |
Bizim bir stüdyo filmine ihtiyacımız var. Bu sefer onun sözünü dinleyeceğiz. | Open Subtitles | نحتاج لفيلم أستوديو سننصت له هذه المرة |
Ona Bu sefer rica ettiğimi söylersin. | Open Subtitles | قُل له هذه المرة, أنني أرجوه فعل ذلك |
Arkadaşım da kuyruğunu kıstırarak oradan uzaklaşmış, ve altı ay sonra tekrar patronuna dönmüş ve bu sefer: daha önce söylendiği gibi "Burma'daki insan hakları hakkında birşeyler yapalım." | TED | فعاد صديقي أدراجه خائباً، بعدها بستة أشهر، عاد مجدداً إلى مديره، فقال له هذه المرة: فالنفعل شيئاً حيال حقوق الإنسان في بورما،" كما قال قبل ذلك. |
Bu sefer onları haklayacağız. | Open Subtitles | نحن سيرتدي له هذه المرة. |
Onu Bu sefer yakaladık. | Open Subtitles | وصلنا له هذه المرة. |