"له ولم" - Traduction Arabe en Turc

    • bir
        
    Bu gerçekler pek harika olmayabilir, ama bir düşünsenize. Eng olduğunuzu ve bedeninizin yarısının ölü olduğunu bilerek orada öylece yattığınızı bir düşünsenize. Sonunda kaçınılmaz olanın size de ulaşacağını. Open Subtitles تخيلى ان يحدث هذا وفى تقرير الوفاة علم انه تم دس السم له ولم يستطع فعل شىء
    O benim için italyan çorbası yapsa bile ben asla ona böyle bir şey yapmam. Open Subtitles حتى أنها كانت تطبخ الحساء الإيطالي له ولم تفعل ذلك أبدا من أجلي
    Son vardiyası olduğundan anahtarları bırakmaya gelmiş. Ona ne makine ne de senin hakkında bir şey söylemedim. Open Subtitles كان يترك المفاتيح لأنها أخر نوبة عمل بالنسبة له ولم أخبره بأي شيء عنك أو عن الالة
    Noel onun için bir öncelik değildi. bir ağacımız bile olmadı. Open Subtitles عيد الميلاد لم يكن اولوية بالنسبة له ولم يكن عندنا شجرة عيد حتى
    Sırtımı dayayacağım biri yoktu, elimden bir şey gelmiyordu. Open Subtitles لم يكن لديّ من ألجأ له ولم يكن باستطاعتي أن أفعل شيئاً
    Uzun bir sıra vardı ve istediklerimiz de bitmişti. Open Subtitles الطابور كان لانهاية له ولم يكن لدي خيار آخر.
    Şayet bir dahaki sefere benimle işbirliği yapmazsa ölecek olan sen olursun. Open Subtitles اذا رجعت لهنا بعد تخديرك له ولم يتعاون سوف اقتلك
    Sevmeme sebebin belki de şu an onun kıç deliğini hayal etmen ve artık tatlı bir koruyucusu olduğu için kıç deliğine erişiminin olmamasıdır. Open Subtitles من الممكن أنك لا تحبينها بسبب أنك تتخيلين فتحت مؤخرته والآن هنالك حارسة رائعه له ولم يعد لديك وصول لقول فتحة المؤخره
    Son vardiyası olduğundan anahtarları bırakmaya gelmiş. Ona ne makine ne de senin hakkında bir şey söylemedim. Open Subtitles كان يترك المفاتيح لأنها أخر نوبة عمل بالنسبة له ولم أخبره بأي شيء عنك أو عن الالة
    Durun bileyim, başına korkunç bir şey geldi ve kendinizi asla affedemiyorsunuz. Open Subtitles دعيني أخمن، حدث شيء سيء له ولم تسامحي نفسك أبدا
    Sana o kadar para verdim, çalışan bir kapı olamaz mıydı? Open Subtitles مع كلّ المال الذي دفعته له ولم استطع إحضار لي باباً يعمل؟
    Biliyorum, ama otel işi 24 saatlik bir iştir, ve o aramayı kaçıramazdım. Arayan Graham Falco'ydu. Open Subtitles صحيح، لكن عمل الفنادق لا وقت له ولم أستطع تفويت تلك المكالمة
    Buraya doğru gelirken tutamadığımız sözlerimize yönelik ne gibi bir tavır aldığını öğrenip meseleyi çözmek istedim. Open Subtitles أردت أن أتيقن من أنه تمت تسوية أمورنا معه ألا نتوقع عودة أسطوله على اعتبار أنه تم قطع وعود له ولم يتم تحقيقها
    bir avukat tutmak zorunda kaldım ve pek ucuza da gelmedi. Open Subtitles ,آوه, وكان يجب علي أن أقوم بتعيين محامي له ..ولم تكن رخيصة, لذلك
    * Biliyorum bir erkek yaratabilirsin, bir ruhtan hiçbir amacı olmayan * Open Subtitles * أعلم أنه بإمكانك صنع رجل * * لا روح له ولم يكن له أي هدف في الحياة *
    Ondan hiç bir iz yok, not bırakmamış. Open Subtitles ليس هناك أي أثر له ولم يترك أي ملاحظة
    Onu kaybetmem kadar korkunç olan şey onu bir daha asla göremeyecek olmamdı. Open Subtitles كما الرهيبة كما كان ذلك اليوم... أود أن بدلا فقدوا له ولم يحصل له بالعودة من ألا تأتي أبدا كان له على الإطلاق.
    Eğer içeri girip de bir saniyeliğine bile olsa, mutlu bir son olabileceği umudunu verirsen ve işe yaramazsa, ömür boyu seni suçlarlar. Open Subtitles أتعلم, إن ذهبت هناك وجعلته يظنّ لثانية.. أنها يمكن أن تكون هنالك نهاية سعيدة له.. ولم يفلح الأمر، سيلقي اللوم عليك للأبد!

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus