"لوالدها" - Traduction Arabe en Turc

    • babasına
        
    • babasının
        
    • babasıyla
        
    • babası
        
    • babasını
        
    • babasından
        
    Ona sadece bir kızın babasına verebileceği en güzel noel hediyesini almam lazım. Gözlük tamir setine ne dersin? Open Subtitles كل ماأحتاج إليه هو أن أحضر له أفضل هدية للعيد يمكن لإبنة أن تعطيها لوالدها مارأيك بمعدات إصلاح النظارات؟
    Kensi silahlı, kızgın ve babasına olanları bilen tek adamın peşinden gidiyor. Open Subtitles إذن هي مسلحة، غاضبة، وتطارد الشخص الوحيد الذي يعلم ما حدث لوالدها.
    Ve düşündüm, hayır, bu cok yakın bir bakış, ama bir kızın babasına vereceği cinsten degil, dedim. TED وفكرت بأنه لا يمكن أن تكون إبنته لأن نظرتها حميميه جداً وهي نظرة لا تعطيها الأبنه لوالدها
    Gelecekteki eşinden çok onun babasının gözüne girmeye çalışıyor gibi. TED ويبدو أن التودُّد ليس لزوجته المستقبلية، ولكن لوالدها.
    Bayan Scoville babasının daveti üstüne gidiyor. Open Subtitles سيدة سوفيلز ستنضم لوالدها بناء على طلبه العاجل
    Evet, gençtik. Nasıl bir adam olduğumu ölçüp biçebilsin diye, ilk önce babasıyla konuştum. Open Subtitles حسناً, فعلناها ولكن بشكل محترم تحدثت لوالدها في الأول
    Dedi ki... babası için yeterli değilmişim ve bu nedenle başka kadınlara bakmış. Open Subtitles قالت أنّي لم أكن كافية لوالدها وأنّه لهذا السبب كان يُواعد نساء أخريات
    Uzun saçları O'nu babasını düşünen ... cinsel bir yetişkin gibi gösteriyor. Open Subtitles الشعر الطويل يمثّل لها التفكير بالبلوغ الجنسي لوالدها
    babasına olan sadakati saltanatının lehine olduğu açık olsa da olaylara kendi eleştirilerini ve görüşlerini de dahil etti. TED بينما ولاءها لوالدها كان واضحاً في حسابها مواتية من عهده، وشملت أيضا الانتقادات وآرائها في الأحداث.
    "Punch"taki Amerikan kızın babasına söylediğini biliyorsunuz, Open Subtitles أتسمعي عن الفتاة الأمريكية التي قالت لوالدها,
    Eğer babasına mektup yazarsan... evlenmenize izin verecekti diye yazmıştı. Open Subtitles قالت لك فيها بأنك إن أرسلت لوالدها رسالة تعده فيها بالزواج منها
    Bir gece cesaretini toplayıp babasına çok istediği şeyi söyledi. Open Subtitles في إحدى الليالي، قالت لوالدها إنها تريد شيئا مهماً..
    Bir komşu olanları gördü ve onu babasına götürdü. Open Subtitles أحد الجيران يرى ذلك , يقوم بأخذها لوالدها
    Bak, babasına olanlar korkunç, ama sıradan bir trafik kazasına benziyor. Open Subtitles أنظر , شئ ما فظيع حدث لوالدها لكنه يبدو كأنها حادثة سيارة عادية
    Evet, sanırım babasına senden nefret ediyorum dedi. Open Subtitles نعم , أقصد انها قالت لوالدها, داد , أنا أكرهك.
    1892'de babasının yanında çalışıyordum, o zaman o 7 yaşındaydı. Open Subtitles و قد كنت مساعداً لوالدها في الميدان في عام 1892عندما كانت في السابعة
    Birden fazla yerde babasının bir arkadaşı olarak geçiyor. Open Subtitles تم ذكره في أكثر من مناسبة على أنه صديق لوالدها.
    Bu arada babasının anlattığı vahşi kurt ve yamyam kadın gibi çılgınca hikayeleri dinledi. Open Subtitles فيتلكالأثناء, كانت تستمع لوالدها يروي لها قصص عن أرنب و ذئب و عجوز آكلة لحوم بشر
    babasıyla bu evliliğin olmayacağı fikrini kesinleştirmek istedim. Open Subtitles أردتُ أن أوضح الأمر لوالدها بأن الزواج، إنتهى.
    Beni babasıyla tanıştırdı öptü, sonra da kapıyı suratıma kapattı. Open Subtitles لقد قدّمتني لوالدها ثم قبّلتني وأغلقت الباب على وجهي
    Yani iki gün önce 482 km yol yapmış, babası ve konuştuğum arkadaşlarına göre bundan kimseye söz etmemiş. Open Subtitles منذ يومين كانت تقود مسافة 300 ميل و طبقا لوالدها و اصدقائها الذين حادثتهم لم تذكر ذلك لأي منهم
    babasını görmeye gitti dediğin kız o. Open Subtitles الفتاة في الفيديو هي نفسها الفتاة التي قلت بأنها في زيارة لوالدها
    Üvey kardeşi burada, onu tanıdığı zaman boyunca babasından nefret ettiğini söylüyor. Open Subtitles شقيقها بالتبني هنا يقول بأن طوال الوقت عرفها كانت كارهة لوالدها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus