"لوضع حد" - Traduction Arabe en Turc

• son vermek
• bitirmek için
• bir son vermesi
• son verme

Planlarınızı tam olarak biliyorum ve buna bir son vermek için burdayım.
انا اعلم بالتحديد ما تخطط له و انا هنا لوضع حد له

Artık kesinlikle buna bir son vermek doğru zaman.
الآن هو بالتأكيد الوقت المناسب لوضع حد لها.

Bunlara bir son vermek yaşananları durdurmak iyi hissettirmişti.
... أشعرك بالسرور لتمكّنك من إنهاء الأمر لوضع حد له

Aramızdaki savaşı kalıcı olarak bitirmek için bir yol arıyorduk.
وإيجاد طريقة لوضع حد لقتالنا معه هذه المرة وإلى الأبد

Jason onu bitirmek için ne gerekiyorsa yapacağız.
جيسون سوف نفعل كل ما ما يلزم لوضع حد لها.

Bu aileden bir kişinin buna bir son vermesi gerekiyor.
شخص ما في هذه العائلة بحاجة لوضع حد لهذا.

Bu aileden bir kisinin buna bir son vermesi gerekiyor.
شخص ما في هذه العائلة بحاجة لوضع حد لهذا.

İçgüdülerim bu işe bir son verme zamanımın geldiğini söylüyor.
. حدسى يخبرنى انه حان الوقت لوضع حد لهذا

Blockbusters Video yüzünden gelmiştim Benny Joon sorununa bir son vermek için.
- حقاً, جئت هنا لأخذ الفيديو لفيلم أبحث لوضع حد ذلك لقصة بيني و جون مره واحده وإلى الأبد

Savaşa son vermek için çabalayan kişi benim.
إنه أنا من سعى لوضع حد لنهاية القتال

Buna bir son vermek için buradayım.
وأنا هنا لوضع حد لهذا الأمر

Tüm bunlara son vermek için yardımına ihtiyacım var.
أحتاج مساعدتك لوضع حد لكل هذا

Bir tüpü kes, bir fişi çek bitirmek için bir sürü yol vardı.
. عشرات الطرق لوضع حد لحياته ... لكن لم أستطيع . إنهاء ما كنت بدأته ...

Kendi yöntemimle bitirmek için.
لوضع حد لها طريقي.

- bitirmek için bir şansım var.
لدي فرصة لوضع حد لها

CA: Peki, bunu bitirmek için bir fikrin var ve bunu sanırım tipik bir çevre kampanyacısı olarak değil bir iş insanı ve girişimci olarak öne sürüyorsun. Tüm yaşamını küresel ekonomik sistemleri ve nasıl çalıştıklarını düşünerek geçiren biri olarak söylüyorsun.
ليس لدينا وقتٌ. ك.أ: حسنًا، أنت لديك ما تقوله لوضع حد لهذا. ولقد أتيت إلى هنا ليس كناشطٍ بيئيٍّ تقليديٍّ، بل أقول، لكن كرجل أعمالٍ، ورائد، عاش حياته... لقد قضيت حياتك بالكامل منشغلًا بالنُظم الاقتصادية العالمية وكيف تُدار.

Zaman, FLDSMDFR'ime son verme zamanıydı.
لقد حان الوقت "لوضع حد لماكنتي "فلدز مدفر