"لوقت أطول" - Traduction Arabe en Turc

• daha fazla
• biraz daha
• süre daha
• daha uzun süre
• daha uzun süredir
• daha zamana
• bakıcılık

daha fazla veya daha şiddetli hava akımı görülen durumun daha uzun süre devam etmesini sağlıyor.
فبإزدياد عدد النفخات وشدتها نجد أن حالة فرط الحركة تزداد شدة وتدوم لوقت أطول

Tanrı aşkına kraliçem, can güvenliğiniz için ülkenin daha fazla endişelenmesine izin vermeyin.
حب بالله يا سيدتي , لا تتركي العناية بأرضكِ تكون معلقة في الميزان لوقت أطول

daha fazla tutamayacağım!
لم أعد أقوى على السيطرة عليها لوقت أطول.

biraz daha uyusun, olmaz mı? Çok yoğun bir gün geçirdi.
ألا يمكن أن تتركه نائما لوقت أطول ، كان يومه شاقا

Geçici heves ve ömür boyu süren tutku arasındaki tek fark, geçici hevesin biraz daha uzun sürmesidir.
إن الفرق الوحيد بين النزوة و عاطفة مدى الحياة هو أن النزوة تدوم لوقت أطول

Pekala, belki de seni bir süre daha gözetim altında tutmam gerekiyor.
حسناً ، ربما يجب أن ابقيك تحت الملاحظة لوقت أطول قليلاً

Personel daha fazla bekleyemezdi. Ben de öyle.
لم يستطيعوا النُدال الإنتظار لوقت أطول ولم استطع أنا ايضاً

Kendinin de neden kaçmadığı ya da neden daha fazla protesto etmediği belli değil.
السبب غامض بعدم هروبه بنفسه أيضاً أو على الأقل احتجاجه لوقت أطول.

Otobüsü daha fazla bekletemem. Bu diğerlerine haksızlık...
‫لا يمكنني ترك الحافلة تنتظر لوقت أطول ‫ليس هذا عدلًا بحق الٓآخرين

daha fazla kalamamamız çok yazık.
من المؤسف أنه لا يمكننا البقاء لوقت أطول.

Beni kontrol etmek için aptal aptal sorular sorup daha fazla burada kalmamı sağlayacağını umuyordum.
كنت أتمنى أن تبقيني هنا لوقت أطول وتسألني بعض الأسئلة الغبية وتدفع لي الحساب

Onları daha fazla tutamayız. Beav kalabalığın homurdanmasından...
لا نَستطيعُ أن نحتِجزهم لوقت أطول وبيف تعب

Madem öyle, o zaman belki de biraz daha kalıp çalışmalısın.
لذا بهذه الحالة ، ربما يجب أن تبقي مستيقظة . و تدرسي لوقت أطول

Onu biraz daha oyala, bunu yapabilir misin?
سيكون علينا اللعب كهذا لوقت أطول ، هل أنتِ موافقة ؟

Eğer bunun hakkında biraz daha konuşursak bizi %100 öldürecekler.
وفرصة 100% أنهم سيقتلوننا إذا تحدثنا عن الموضوع لوقت أطول

Evet ama yine de biraz daha bekleyebilirdin.
نعم ,لكن رغم هذا عليك الإنتظار لوقت أطول

biraz daha kalmalıydın. Bira ister misin?
ربما كان عليك الجلوس لوقت أطول ، أتريدين بيرة ؟

Bunların hepsi hala bana yeni geliyor istersen bana bencil de ama aramızda olanları bir süre daha kendimize saklamak istiyorum.
لا يزال هذا جديداً عليّ، وادعوني بالأناني، لكن أريد أن أبقي ما لدينا لأنفسنا لوقت أطول.

Napoléon'un imparatorluğu sekiz yıl sürmesine rağmen mirası çok daha uzun süre etkisini gösterdi.
وفي حين بقيت إمبراطورية نابليون ثمان سنوات، فإن إرثها بقي لوقت أطول بكثير.

Benden daha uzun süredir hayaletleri gördüğünden ondan çok şey öğrendim.
،لقد كان يرى الأشباح لوقت أطول مني لهذا هو يالكثير من الأشياء

Sadece yolumuzu izlemem lazım ki yapmam için biraz daha zamana ihtiyacım var.
ولأحدده، أنا بحاجة لوقت أطول قليلاً