"لو كان هناك شيء" - Traduction Arabe en Turc

    • bir şey varsa
        
    • bir şey olsaydı
        
    - Eğer bir şey varsa buradaki ekipmanla göremeyeceğimiz kadar küçüktür. Open Subtitles لو كان هناك شيء فيها فهو صغير جدا لنراه بتجهيزاتنا هنا
    Ama yapabileceğimiz bir şey varsa söyleyin yeter. Open Subtitles ولكن لو كان هناك شيء يمكنناالقيامبه ،أخبرنابهفحسب.
    Şimdi eğer bildiğiniz ve bizim onun, bunu neden yaptığını anlamamıza yarayacak bir şey varsa... söylemenin tam zamanı. Open Subtitles لو كان هناك شيء تعرفينه يساعدنا على فهم دافعه
    Başka bir şey olsaydı, bana söylerdin, değil mi? Open Subtitles لو كان هناك شيء آخر , كنتِ ستخبرينني أليس كذلك ؟
    Eğer anlatılacak bir şey olsaydı sana anlatmaz mıydım? Open Subtitles لو كان هناك شيء آخر أتعتقد أني سأحجبه عنك؟
    WPK'da çalıştığım tek iş gününden öğrendiğim bir şey varsa o da burnumu diğer insanların megabaytına sokmayacağımdır. Open Subtitles لو كان هناك شيء وحيد تعلمته من يومي الوحيد كموظف في الدبليو بي كي فسيكون أن لا أحشر أنفي في أجهزة الآخرين
    İnternet pornosundan öğrendiğim tek bir şey varsa o da bedavaya vererek zengin olunmayacağıdır. Open Subtitles لو كان هناك شيء واحد علّمني إيّاه الإنترنت أنّ لا تهب شيئاً مجاناً للأغنياء.
    Eğer bulunacak bir şey varsa, bulacağız. Open Subtitles لو كان هناك شيء يمكن العثور عليه، فسنعثر عليه
    - ...yapabileceğimiz bir şey varsa lütfen söylemekten çekinmeyin. Open Subtitles لو كان هناك شيء يمكننا فعله لجعل غرفتكم طبيعية لا تخافوا من الطلب
    Emin olabileceğiniz bir şey varsa o da küçük bir çocuğun dileğinden daha güçlü bir şey olmadığıdır. Open Subtitles لو كان هناك شيء واحد يمكننا أن نؤمن به فهو أنه لا شيء أقوى من أمنية ولد صغير
    Bence eğer bir şey varsa Ya hiçbiri değil, Open Subtitles أعتقد أنه لو كان هناك شيء ليس من هذه الأشياء
    Böyle bir şey varsa, muhakkak bir fırsat lazım. Open Subtitles و لو كان هناك شيء كهذا ، فإنه بحاجة لفرصة
    Bana karısının inandığı tek bir şey varsa o da gösterinin devam etmesi gerektiği olduğunu söyledi. Open Subtitles قال أنه لو كان هناك شيء واحد تؤمن به، فهو أن العرض يجب أن يستمر.
    Orduda öğrendiğim bir şey varsa şayet, o da kendi sorunluluğunu kendin alırsın. Open Subtitles لو كان هناك شيء واحد تعلمته من الجيش سيكون تحمل مسؤولية نفسك
    Hadi ama, eğer ki bunda bir şey varsa bunu görmek istemez misin? Open Subtitles هيّا , ألا تريدين أن تري لو كان هناك شيء في هذا الأمر ؟
    Tüm doktorlar da hastalanıyor. Yapabileceğiniz bir şey varsa. Open Subtitles الأطباء يمرضون جميعاً، لو كان هناك شيء يمكنك فعله
    Veya yollarlardı... Hackleyecek bir şey olsaydı. Open Subtitles أو كانوا سيفعلون ذلك لو كان هناك شيء لأخترقه.
    İçinde bir şey olsaydı bulurduk. Open Subtitles لو كان هناك شيء في داخلها، لكنّا وجدناه.
    Veya yollarlardı... Hackleyecek bir şey olsaydı. Open Subtitles أو كانوا سيفعلون ذلك لو كان هناك شيء لأخترقه.
    Keşke yapabileceğim bir şey olsaydı. Open Subtitles أتمنى لو كان هناك شيء بوسعي القيام به
    Keşke yapabileceğim bir şey olsaydı. Open Subtitles أتمنى لو كان هناك شيء يمكنني عمله

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus