Şuna bak. Orada olsaydın, seni öldürürdü. | Open Subtitles | انظر إلى هذا الوحش لو كنتَ معه بالداخل لقتلك |
Eğer sen erkek olsaydın, diğer dört dangalak yanunda oturuyor olurdu. | Open Subtitles | لو كنتَ رجلاً، لكان هناك أربعة من الحمقى الآخرين، يجلسون الآن قبالتك. |
Haklı olsan bile o harici kalp bile eninde sonunda işlevini yitirecek ve ben kalıcı olanını takabilecek bilgiye değilim. | Open Subtitles | حتى لو كنتَ محقّاً فناظم الخطا المؤقّت سيفشل في النهاية ولستُ من المهارة بما يكفي لأضع ناظماً دائماً |
Yerimde sen olsan ve o doktor burada olsa ne yapardın? Ne yapardın? | Open Subtitles | ما كنتَ لتفعل لو كنتَ مكاني وذلك الرجل هناك، هناك؟ |
Katil biri olsa o kadar aptal biri olur mu ki, eski heybesinden yenisine suçunun kanıtını taşısın? | Open Subtitles | لو كنتَ قاتلاً فسيكون من الغباء أن تنقل دليل إدانتك من حقيبتك القديمة إلى تلك الجديدة |
Yani bütün bunların ve benim üzerime seçeceğin biri varsa odur. | Open Subtitles | أعني, لو كنتَ ستختار شخصاً عنّي, وكل مابنيناه |
Eğer gerçek birer Nasyonal Sosyalist olsaydınız böyle davranmazdınız. | Open Subtitles | لو كنتَ اشتراكيون وطنيون مخلصون، لكنتم قد قمتم بذلك بالفعل |
PBG testi sadece atak esnasında yapılırsa güvenilir sonuç verir, eğer bir doktor olsaydın bunu bilirdin tabi. | Open Subtitles | النتائج تكون ذاتَ قيمةٍ فقط لو أجري الفحص خلال النوبة الأمر الذي كنت ستعرفه لو كنتَ طبيباً حقيقياً |
Benden %100 emin olsaydın, ilgilenmezdin ama ilgileniyorsun. | Open Subtitles | لو كنتَ واثقاً بي تماماً، فما كنت لتبالي. ولكنّك كذلك |
Beni kurtarmış olsaydın bu doğru olurdu. | Open Subtitles | حسناً ، كان سيصبح هذا صحيحاً لو كنتَ قد أنقذتني حقاً |
Çünkü eğer oraya benim kız arkadaşım için gitmiş olsaydın buraya gelip de bana yalan söylemezdin. | Open Subtitles | لأنّك لو كنتَ ذهبتَ هناك كي تتفقّد حبيبتي لما عدتَ هنا وأخفيتَ الأمرَ عنّي |
Daha güzel bir soru var ki, sen Mimar olsaydın hangi kartı bırakırdın? | Open Subtitles | السؤال الأدق هو لو كنتَ مكانه، ما هي البطاقة التي ستتركها خلفك؟ |
büyücü olsaydın, bu zincir konusunda bir şey yapardın. | Open Subtitles | لو كنتَ ساحراً لفعلتَ شيئاً بخصوص السلسلة |
Orada olsan da olmasan da hiçbir şey değişmezdi. | Open Subtitles | لو كنتَ موجوداً أو لم تكن لم يكن الأمر ليتغير ولو قليلاً |
Acaba bunu sana anlayabileceğin şekilde nasıl anlatabilirim? Bir porno fuarına gitme şansını kaçıracak olsan nasıl hissederdin? | Open Subtitles | كيف أفسر لكَ هذا الأمر في مصطلحات قد تفهمهـا ؟ ماذا لو كنتَ على وشك أن تخسر تذكرتك لحضور المعرض الإباحي ؟ |
Eğer gerçek bir arkadaş olsan, bunu bilirdin ve bilgin olsun, sana indirim yapacaktım ama seni aşağılamak istemedim yani eğer istersen şu işe devam edip yarıda kes. | Open Subtitles | لو كنتَ صديق حقيقاً ، لكنتَ عرفت ذلك وفقط للعلم ، كنتُ سأعطيك خصم ولكن لم أرد أن اهينكَ |
Sen ne kadar iyi bir şoför olsan da önündeki veya arkandaki iyi bir şoför olmayabilir. | Open Subtitles | حتى لو كنتَ سائقاً عظيماً الشخص الذي يقود أمامك أو خلفك يمكن ألّا يكونا جيدين |
- Hayır, haklı olsan bile delili kanunsuz yoldan bulursan mahkemede kullanamam. | Open Subtitles | لا لو كنتَ مصيبًا، وحصلتَ على الدليل بطريقة لاشرعيّة، فلن أستطيع استعماله في المحكمة |
Eğer sen benim gerçekten arkadaşımsan seninle yaşamama izin verirsin. | Open Subtitles | لو كنتَ صديقي حقاً لكنتَ سمحتَ لي بالعيش معك |
Asıl olay buradaki adam Eğer sen olsaydın muhtemelen en zor kısım sen olursun. Biraz hoş görülü olmak gerek de. | Open Subtitles | وأهم شئ ، لو كنتَ أنتَ هذا الرجل وهذا هو الجزء الأصعب، تصرف كأنكَ مريض |
Evet, ya bir dondurma arabasındaysan ve dışarıda da şekerler, çiçekler ve bakireler varsa? | Open Subtitles | أجل، ماذا لو كنتَ في الواقع بداخل شاحنة مثلجات وفي الخارج الحلوى والزهور والعذارى؟ أنتَ على متن طائرة |
Saz arkadaşların ile benden kurtulmayı başarmış olsaydınız ne yapacaktın şimdi, söylesene? | Open Subtitles | ماذا لو كنتَ نجحتَ وأصدقائكَ في إقصائي من العالم؟ دعنا نلعب تلكَ اللّعبة للحظة، هلّا فعلنا؟ |