Tıpkı geçmişteki atalarımızın soğuk kış gecelerinde ısınmak için kamp ateşi çevresine toplandıkları gibi. | Open Subtitles | تماماً كما كان اجدادنا يزدحمون حول نار المخيم طلباً للدفء في ليالي الشتاء الباردة |
Bu soğuk kış gecelerinde şehrin fazladan verdiği sıcaklık ölümle yaşam arasındaki fark kadar önemli olabilir. | Open Subtitles | في ليالي الشتاء الباردة دفئ المدينة قد يكون الفارق بين الحياة والموت |
Seni en karanlık gecenin en korkunç fırtınasının girdabında bile arardım. | Open Subtitles | لأطلبنّك ولو طواك في جوفه الزمهرير ! العاصف في أحلك ليالي الشتاء |
Seni en karanlık gecenin en korkunç fırtınasının girdabında bile arardım. | Open Subtitles | لأطلبنّك ولو طواك في جوفه الزمهرير ! العاصف في أحلك ليالي الشتاء |
Ama sonra, bir kış gecesi şatoya, yaşlı bir dilenci kadın gelmiş, prense bir tek gül verip, karşılığında soğuktan korunacak bir yer istemiş. | Open Subtitles | وفي إحدى ليالي الشتاء جاءته امرأة متسولة عجوز وقدمت إليه زهرة واحدة |
Evvel zaman önce soğuk mu soğuk bir kış gecesi serserinin teki dükkanımızın kapısını çalmış. | Open Subtitles | منذ زمن طويل جداً في أقسى ليالي الشتاء برودةً ثمة جوال أتى يطرق باب متجرناً |