Frank Pentangeli, Rosato kardeşlerden kurtulmak için iznimi istedi. Reddedince, beni öldürtmeye çalıştı. | Open Subtitles | فرانك بنتيجيلى زرانى و طلب اذنى ليتخلص من الأخوين روزاتو |
Peşine takılanlardan kurtulmak için... en az altı kez araba değiştirmesi gerekiyordu. | Open Subtitles | نيكي لم يستطع حتى الخروج من دون تغيير السيارات 6 مرات ليتخلص من مراقبية |
Öyleyse, yüzlerini ve de isimlerini bilmediği FBI ajanlarından kurtulmak için, ne ölçüde insanların ölümünü kontrol edebildiğini belirleyecek testler yaptığını varsayabiliriz. | Open Subtitles | إذاً ليتخلص من عملاء المباحث الفيدرالية الذين لا يعرف وجوههم ولا أسماؤهم يمكن أن نفترض أنه أجرى اختبارات لإيجادهم |
Belki birileri cesedin kokusundan kurtulmak için kükürte yatırmıştır. | Open Subtitles | مهلاً ,ربما قام أحدهم بنقعه بمحلول كبريت ليتخلص من رائحة الجثة النتنة |
O da Ba'al'dan kurtulmak için bunu fırsat bildi ve suçu başkasının üzerine attı. | Open Subtitles | لذلك فقد وجد الفرصة مناسبة ليتخلص من بال ويضع اللوم على شخص اخر |
Üniformadan bir an önce kurtulmak için ne yaptığını sorsana. | Open Subtitles | أسأليه عما فعله ليتخلص من ذلك الزي بسرعة |
Georges cesetten kurtulmak için birisini aradı. | Open Subtitles | جورج, أجرى مكالمة بأحدهم ليتخلص من الجثة |
Bizi buraya önce Fish'ten, sonra da diğer hepimizden kurtulmak için getirdi. | Open Subtitles | أحضرنا هنا ليتخلص من فيش ومن ثم بقيتنا |
Çok iyi öğrenmişti R'lerden kurtulmak için yüzünün yarısını yaktı. | Open Subtitles | تعلمّ جيدا، هو لم يتردّد حين أحرق نصف وجهه ليتخلص من حروف "آر" |
Çok kötü işlere bulaştı ve şimdi kurtulmak için galiba bana ihtiyacı var ama bu aralar çok baskı altındayım. | Open Subtitles | ...ورّط نفسه في بعض الأشياء السيئة ، و أعتقد بأنه يحتاج لمساعدتي ليتخلص من هذا المأزق لكنِّي كنت تحت تأثير كثير من الضغط |
Sen de kanıttan kurtulmak için Carlos'un acısıyla oynayamazdın. | Open Subtitles | (ولن يقوم بالتلاعب بحزن (كارلوس ليتخلص من الادلة |