"ليتعلمه" - Traduction Arabe en Turc

• öğrenmesi
• öğreneceği
• öğrenecek

Hava bükme becerileri muhteşem olmasına rağmen herhangi birini kurtarmaya hazır olmadan önce öğrenmesi gereken çok şey var.
و بالرغم من أن مهاراته في تسخير الهواء رائعة فلديه الكثير ليتعلمه قبل أن يكون جاهزاً لإنقاذ أي شخص

Hava bükme becerileri muhteşem olmasına rağmen herhangi birini kurtarmaya hazır olmadan önce öğrenmesi gereken çok şey var.
و بالرغم من أن مهاراته في تسخير الهواء رائعة فلديه الكثير ليتعلمه قبل أن يكون جاهزاً لإنقاذ اي شخص

Yürümeyi ve konuşmayı öğrenmiş bir balık ama kim olduğu ve nereden geldiği hakkında hâlâ öğreneceği çok şey var.
نعم، هناك من تعلم المشي والكلام، ولكن هناك من لا يزال لديه الكثير ليتعلمه عن من نحن ومن أين أتينا.

Hava bükme becerileri inanılmaz olsa da, herhangi birini kurtarmadan önce öğreneceği çok şey vardı.
وعلى الرغم من أن قدرته فى التحكم بالهواء لديه الكثير ليتعلمه قبل أن يكون جاهزا أن ينقذ أى شخص

öğrenecek çok şeyi var ama doğru yolda ilerliyor.
لديه الكثير ليتعلمه لكنه يسير في الطريق الصحيح إلى أين ؟

Jet böyle mi liderlik ediyor, o zaman öğrenecek çok şeyi var.
إذا كانت هذه قيادته , فلديه الكثير ليتعلمه

Ancak hava bükme yeteneklerinin mükemmel olmasına rağmen, Birilerini kurtarmaya hazır olmadan önce öğrenmesi gereken çok şeyi var.
و بالرغم من أن مهاراته في تسخير الهواء رائعة فلديه الكثير ليتعلمه قبل أن يكون جاهزاً لإنقاذ اي شخص

Ancak genç Leaellynasaura'nın öğrenmesi gereken daha çok şey var evi olan ormanın tehlikeleri hakkında.
ما زال للصغير الكثير ليتعلمه عن أخطار موطنه الخطير في الغابة

Ama hâlâ öğrenmesi gereken çok şey var, Usta.
ولكن ما زال أمامه الكثير ليتعلمه يا معلمي

Hava bükme yeteneklerinin mükemmel olmasına rağmen, birini kurtarması için öğreneceği çok şey vardı.
و بالرغم من أن مهاراته في تسخير الهواء رائعة فلديه الكثير ليتعلمه قبل أن يكون جاهزاً لإنقاذ اي شخص

Beni tekrar kazanmayı umuyorsa öğreneceği çok şey var.
لــديه الكثير ليتعلمه إذا أراد أن يحوزني مرة أخرى

Benden öğreneceği çok bir şey kalmadı.
و لا يوجد إلا القليل ليتعلمه مني.

Genç vampir, bu kan emici akıl hocasından öğreneceği çok şey olduğunu biliyordu.
"{\pos(192,230)}عرف مصاص الدماء الشاب أن هناك الكثير ليتعلمه من معلمه ماصِّ الدماء"

MotoGP'de öğrenecek çok şeyi olan o.
لذافلديهأكثرمنالآخرين ليتعلمه عن عالم الموتوجيبي

Yok mu yürek, o dahi bir şeyler öğrenecek
حتى القلب لديه شيء ليتعلمه

Dedikoducu Kız üniversiteye gidiyor ve sınıftakilerin öğrenecek çok şeyi var.
غوسيب غيرل = فتاة النميمة) ستذهب للجامعة) وهذا الصف لديه الكثير ليتعلمه