"ليجدوا" - Traduction Arabe en Turc

• bulmak için
• bulmakta
• bulurlar
• bulmaları
• bulmalarına

Çocuklarını felç bırakıp, ailelerini daha da yoksulluğa sürükler. Çünkü aileler umutsuzca araştırıp, sahip oldukları küçük birikimlerini, umutsuzca, çocuklarına bir tedavi bulmak için boş yere harcıyorlar.
و يصيب أطفالهم بالشلل، و يجر عوائلهم، أكثر نحو الفقر و الحرمان لأنهم يبحثون بعناء و يصرفون القليل المتبقي من مدخراتهم يحاولون بأقصى قدراتهم ليجدوا علاجا لأطفالهم.

Çocukların, sığır ve mandalarla kirlenmemiş otlak arazisi bulmak için uzun mesafeler yürüdüğünü söylüyor.
يقول أن الأطفال يمشون الآن لمسافات طويلة بالماشية والجاموس ليجدوا مرعًا غير ملوث.

Ama insanlar güvenecek biri bulmakta o kadar çaresiz ki ellerine ne geçerse razı olurlar.
لكن الأشخاص بائسون جداً ليجدوا شخصا ما ليتمسكوا به سوف يأخذون أياً ما يحصلون عليه

Seni yatağa atıp, sonrada gidip oynayacak başka bir İtalyan kız bulurlar.
يجعلوكِ تدخلي في الفراش معهم ويذهبون ليجدوا فتاة إيطالية أخري ليلعبوا معها

Adayı daha önce yönetmiş bir cadı olan Sycorax'ın oğlu, ilk başlarda sürgünlere yer bulmaları için yardım ediyordu.
ابن سيكوراكس، الساحرة التي حكمت الجزيرة سابقا، ساعد بدايةً المنفيين ليجدوا لهم موضع قدم

Daha gelecekler var. Yafet, yolu bulmalarına yardım et.
و يوجد المزيد سيأتى يافث ، ساعدهم ليجدوا طريقهم

Sahilin o kadar kalabalık oluyor ki, çukur kazabilecekleri bir yer bulmak için birbirlerinin üstüne tırmanmak zorunda kalıyorlar.
يصبح الشاطئ مزدحماً جداً لدرجة أنهم يتسلقون فوق بعضهم البعض ليجدوا رقعة عارية من الرمال حيث يمكنهم حفر ثقب للتعشيش

Bir otel bulmak için fazla bitkin düşmüşlerdi.
لقد كانوا متعبين للغايه ليجدوا غرفه فى فندق

Onlar sırf zayıf noktamızı bulmak için insanlık tarihindeki tüm olayları inceledi.
شكّل أولئك الأشخاص كل حدث في التاريخ البشري ليجدوا نقطة ضعفنا

bu tabir size çekici gelmesin çünkü orası kokuşmuş bir bölgeden başka bir şey değildi. Sonny Boy gibi çocuklar değerli bir şey bulmak için her günün her saatini orayı karıştırmakla geçiriyorlardı.
لكن لا تدع رومانسية هذا الاسم تخدعك. لآنها لم تكن أكثر من مجرد مكب عفن للنفايات يقضي فيه أطفال مثل سوني بوي حياتهم ينقبون فيه يوميا. ليجدوا شيء أي شيء له قيمة.

"Yeni bir dünya bulmak için denize açılmış ve bu toprakların ufkunda ölmüş yiğit insanların anısına."
"في ذكريات الصحبة الشجاعه" "الذين أبحروا ليجدوا عالماً جديداً، وماتوا في مرأى هذه "الأرض

Araştırmaları onları tükettiğinde, kolay yola sapma eğilimindedirler aradıkları her ne ise bulmak için.
عندما تنهكهم دراستهم يحاولوا أخذها بطريقه سهله ... َ ويخرجوا ليجدوا ما يبحثوا عنه

İdarecilerimizisebirgünah keçisi bulmakta güçlük çekiyordu.
و الإدارة كانت تعمل بنفس القدر ليجدوا كبش الفداء

Siz yeni gelenlere yollarını bulmakta yardım edebilir miyim?
هل يمكني مساعدة القادمون الجدد ليجدوا طريقهم ؟

- Kartel gizlice büyütmek için en iyi yeri bulmakta öncüler kullanır.
إنّ العصابة المكسيكيّة تستخدم . أفضل الكشّافين ليجدوا مكاناً للزراعة

Buraya gelirler, banyoda ölü bir fahişe bulurlar ve bize, ne olduğunu sorarlar.
سيصعدوا إلى هنا ليجدوا جثة هذه العاهرة فى الحمام ثم سيعودون لسؤالنا ماذا حدث؟

Belki bir şeyler bulurlar.
يتقافزون ليجدوا شيئاً

Hayatlarının büyüsünü bulurlar.
ليجدوا الـ"موجو"

Bu ajanların, sonunda çocuğu bulmaları bir yıl sürdü.
استغرق العملاء عامًا آخر ليجدوا تلك الطفلة في النهاية.

Babasız bir çocuk ve çocuksuz bir adama birbirlerini bulmaları için bu şans verildi.
طفل بلا أب ورجل بلا طفل حصلوا على هذه الفرصة ليجدوا بعضهم

Yeni öğrencilerin sınıfta onların ilgisini çekecek yeni bir şey... ya da yeni birini bulmaları nadir bir durum değildir.
ليس من المستبعد بالنسبةِ للطلاب الجدد ليجدوا شيئًا أو شخصًا يهمهم بشكلٍ أكبر من المحاضرة الدراسية

36 saat, senden şüphe duymak için bir sebep bulmalarına yetecek kadar uzun bir süre.
36ساعة مدة طويلة لهم ليجدوا سببًا ليشكوا بك.

İnsanların ihtiyaç duydukları şeyleri bulmalarına yardım edebilirim, Regina.
أستطيع مساعدة الناس ليجدوا ما يحتاجونه (ريجينا)