Ülkenin her yanından insanlar kutlamak için buraya geliyorlardı. Şarkı söyleyip, dans ediyorlardı. | Open Subtitles | يأتي الناس من كل أنحاء البلاد ليحتفلوا ويغنون ويرقصون، |
Kimseye söylemeyin, beraber kutlamak için partiye birkaç misafir getirdik. | Open Subtitles | لهذا لا تخبروا أحداً و لكننا قمنا بتهريب بعض الضيوف للحفلة ليحتفلوا معنا |
Halat dağıtıyorlardı. Halat festivalini kutlamak için ülkenin... dört bir yanından gelirlerdi. | Open Subtitles | "حفل الحبال و يأتي النّاس من كلّ أنحاء البلاد ليحتفلوا.." |
Sonunda, bir şeyi kutlayan sadece bizlerdik. | Open Subtitles | بعد هذا كله, نحن فقط من لديهم شيء ليحتفلوا من أجله |
Uçağın sol tarafına bakacak olursanız bizimle 11. evlilik yıldönümlerini kutlayan Homer ve Marge "Sampson"ları göreceksiniz. | Open Subtitles | إن إلتفتم للجانب الآخر ، ستجدون (هومر) و(مارج سمبسون) الذين جاؤوا ليحتفلوا بذكرى زواجهم الحادي عشر |
Herkes seni kutlamak için burada Savannah. | Open Subtitles | الجميع هنا ليحتفلوا بك يا سفانا |
Ve kendi günlerini kutlamak için buraya geldiler. | Open Subtitles | ولقد جاؤوا ليحتفلوا بيومهم. يومي. |
İşi kutlamak için Javier'le bir yere gideceğini söyledi. | Open Subtitles | (أخبرني أنه سيذهب لمكان ما مع (غافير ليحتفلوا |