"ليخبرك" - Traduction Arabe en Turc

    • söylemek için
        
    • söylerdi
        
    • anlatsın
        
    • söylemeye
        
    • söyleyen
        
    • söylemesi
        
    • söylemesini
        
    • sana anlatmak için
        
    Ayrıca Ben Dupres'in de Jenna'nın sizi görmek istediğini söylemek için buraya geldiğini de biliyoruz. Open Subtitles ونحن نعلم أيضا أن بين دوبريز أتى إلى هنا ليخبرك أن جينا أرادت رؤيتك
    Yaşadığınız acıyı anlıyorum Dedektif. Ama o acı, rüyalarınızda onunla mücadele etmeniz gerektiğini söylemek için yankılanıyor. Open Subtitles أتفهّم الألم الذي تشعر به أيّها المُحقِّق ولكن ذلك الألم يتكرّر في حلمك ليخبرك
    Onu bırak artık, şu an 34 yaşında 3 ev arkadaşıyla yaşadığını bilseydi sana okula geri dönmeni söylerdi. Open Subtitles اذا عرف أنه في الجانب الأخر من ذلك هناك امرأة بعمر 34 عاماً مع ثلاثة شركاء سكن، كان ليخبرك
    Karşınıza çıksın ve başına gelenleri anlatsın çıplak gözleriyle gördüğü şeyleri anlatsın. Open Subtitles دعيه يقف أمامك ليخبرك بالأشياء التي حدثت له، الأشياء التي رآها بأمّ عينه.
    İkinizin anlattıkları uyuşsun diye buraya sana söylemeye geldi. Open Subtitles وأتى ليخبرك بذلك كي تتشابه قصتكما لتماطلانني
    Siktir! Ben senin kafandaki... sana bildiğin birşeyi söyleyen sesim. Open Subtitles اللعنة عليك,انا صوت نابض من عقلك ليخبرك بما تعرفه بالفعل
    Bunun içinde olduğunu sana birinin söylemesi için beklemek zorunda değilsin. TED فليس عليك انتظار شخص ما ليخبرك أنك مُشاركٌ في هذا التغيير.
    Yani bunca zaman, gizli bir sesin, hayatında ne yapman gerektiğini söylemesini bekliyordun. Open Subtitles إذاً، طوال هذا الوقت، إنّك تنتظر الصوت الغامض ليخبرك ما الذي تفعله بحياتك.
    Sanırım, bu işte... birbirini tanımayan, hatta birbirine düşman iki bağımsız eleman çalışıp... birbirini gözetlerse içinin daha rahat edeceğini... söylemek için de aramamıştır. Open Subtitles ...أعتقد أنه ربما لم يتصل بك ليخبرك بأنّه يشعر براحة أكثر إذا كان هناك شخصان مستقلان ويجهلان أحدهما الآخر ربما العداء المتبادل سيتكفل بهذا
    Bunu söylemek için bir doktora ihtiyacın yoktu. Open Subtitles لا تحتاج لطبيب ليخبرك بذلك
    Horatio bunu söylemek için mi aradı? Open Subtitles هوريشيو " إتصل ليخبرك بذلك ؟ "
    Decius, senin güzel kulağına söylerdi ama ben senin yüzüne söyleyeceğim! Open Subtitles ديشيوس كان ليخبرك في أذنك الصالحة ولكنني سأخبرك في وجهك
    Olsaydı Leo sana söylerdi. Open Subtitles لو كان، ألم يكن ( ليو ) ليخبرك
    Ed Bancroft olsa böyle söylerdi. Open Subtitles هذا ما كان ليخبرك (إد) به
    Karşınıza çıksın ve başına gelenleri anlatsın. Open Subtitles دعيه يقف أمامك ليخبرك بالأشياء التي حدثت له.
    Henry Winkler daha detaylı anlatsın. Open Subtitles إليك (هنري وينكلر) ليخبرك المزيد
    Henry Winkler daha detaylı anlatsın. Open Subtitles إليك (هينري ويكلر) ليخبرك المزيد
    Alu seninle birlikte öğrenci balosuna gidemeyeceğini söylemeye çalışıyordu çünkü birini buldu. Open Subtitles آلوو" جاء ليخبرك بأنه لا يستطيع" الذهاب للحفل معك لأنه لديه موعد غرامي
    Kimse sana söylemeye cesaret edememiş. Open Subtitles لا احد آخر يملك القلب ليخبرك
    Ne yapman gerektiğini söyleyen kimsenin ve çocuk kavgalarının olmaması. Open Subtitles لا أحد هناك ليخبرك ماذا تفعل لا يوجد أطفال يتشاجرون طوال الوقت
    Malcolm'u işbirlikçilerini söylemesi için zorladın mı? Open Subtitles هل اجبرت مالكوم ليخبرك من متورط معه ايضاَ؟
    Bunu sana kendisinin söylemesini ayarlamak gerekiyor. Open Subtitles ما عليك فعله هو ترتيب الأمر ليخبرك ذلك بنفسه
    Bunu sana anlatmak için çok heyecanlanmıştı, ama senin bunun için yine vaktin yoktu. Open Subtitles كان متحمس ليخبرك بذلك لكنك لم تجد وقتاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus