Vergiler ücretlerini ödemek için kullanılmış. | Open Subtitles | هم يفرضون الضريبة على الفقراء . ليدفعوا إلى جيش المرتزقة |
Bazen borçlarını ödemek için yıllarca çalışmaları gerekiyor. | Open Subtitles | أحياناً عليهم العمل لسنوات ليدفعوا ديونهم |
Parasını ödemek için evi ikinci kez ipotek ettirmişlerdi çünkü işler o zaman kötüydü. | Open Subtitles | أخذوا رهناً ثانٍ من البنك ليدفعوا للمدرسة لأن الأمور ساءت كثيراً |
Kaza raporunu olduğu gibi bırak şirket suçu üstüne alsın ve zararı ödesinler. | Open Subtitles | أترك تقرير الحادث يأخ مجراه، ولتتحملالشركةالمسؤولية.. و ليدفعوا قيمة الأضرار كاملة. |
Bırak onları ayrıcalıklarının karşılıklarını ödesinler. | Open Subtitles | و ليدفعوا ثمن امتيازاتهم |
Hala buna para ödeyecek ebeveynlere ihtiyacım var. | Open Subtitles | مازلت أحتاج آبائهم الأغبياء ليدفعوا ثمنها |
Âşıkları para ödeyecek kadar ayık tutmak gerek. | Open Subtitles | أبقهم يقظين ليدفعوا |
Borç verebilecek birkaç adamla tanıştım... öğrenci borçlarımı ödemek için. | Open Subtitles | لقد قابلت بعض الأشخاص ليدفعوا لي فترة دراستي |
(Kahkaha) O da şöyle cevapladı, "Senin eğitimini ödemek için katkıda bulunuyorlar, başarılı olmanı ve bir gün geri dönüp, köy halkının yaşam kalitesini iyileştirmeni umut ediyorlar." | TED | (ضحك) هي فقط أجابت هم يساهمون ليدفعوا لتعليمك آملين أنك ستكون ناجحاً وستعود يوماً وتساعدهم في تحسين جودة الحياة في المجتمع" |
Sadece endüstriyeldi. Bu da, üreten kesimlerin, bu iki buçuk milyon doları ve sonra, telgraf için daha fazla, ve radyo vericisi, ve televizyon ve son olarak ana sistemi ödemek için sermaye yaratma yolu bulmaya zorunlu olmaları demek oluyordu. | TED | فقط للتو أصبح صناعياً . الذي يعني أن أولئك الذين كانوا ينتجون توجب عليهم توفير طريقة لجني المال ليدفعوا تلك المليونين ونصف دولار، ولاحقاً، المزيد للتلغراف، والنقل على المذياع، والتلفاز، وفي نهاية المطاف الكمبيوتر الضخم (mainframe). |