"ليزر" - Traduction Arabe en Turc

    • Laser
        
    • Lazar
        
    • lazer
        
    • lazeri
        
    • lazerli
        
    • lazerler
        
    • lazerle
        
    • Express
        
    • lazerin
        
    • lazerleri
        
    • lazere
        
    • lazerini
        
    • Lazerim
        
    Fakat bir süre önce, retinanın Laser görüntülemesini geliştirmiş olan oftalmolog arkadaşım Carmen Puliafito yardımıyla şunu anladım; TED ولكن منذ فترة, من خلال مساعدة من زميل لي طبيب العيون، كارمن بوليافيتو الذي طور ماسح ليزر لشبكية العين وجدت التالي
    Laser menzilli, 25mm patlayıcı ve ve yüksek tahribat özellikli Hedefin arkasına programlana bilir. Open Subtitles بها ليزر للتوجيه و قذائف 25 ملم, بها قذائف شديدة الإنفجار, يمكنك برمجتها للتفجير من خلف العدو
    Lazar Wolf, zenginlerden laf açılmışken işte, sevgili dostumuz Lazar Wolf. Open Subtitles ليزر وولف بالحديث عن الأثرياء يجلس هناك، صديقنا الجيد ليزر وولف
    Beş mili wattlık lazer bile havanın içinde iki mil uzağa gidebilir. Open Subtitles لكن كما ترى ليزر بخمسة ميلي واط قد يصل ميلين في الهواء
    Yoğun olarak dağılan bir dokuda bir beyin lazeri gerçekleştirmiş olduk. TED أحدثنا أشعة ليزر في الدماغ لأنسجة متبعثرة بكثافة.
    300 metre içindeki görüntüleri alan bir lazerli vericisi var. Open Subtitles له ارسال ليزر يغطى مساحه نصف قطرها 300 يارده
    Bir lazer uzmanı olarak cevap gözümün önündeydi. Tabii ki, lazerler. TED كعالمة ليزر كانت الإجابة أمامي مباشرة: طبعا، باستخدام الليزر.
    Özel bir lazerle, ancak sadece 3 adam bunu yapabilir Open Subtitles بإسستخدام ليزر مخصص لذلك ويوجد ثلاثة أشخاص يمكنهم عمل ذلك
    Eğer bir Starlight Express*'te rol alıyorsam oynuyorsam, bütün ailem gelsin isterim. Open Subtitles اذا كنت في بطولة انتاج في معرض ليزر فانا اريد كل عائلتي معي
    Bu sikik Laser tag lobisinden biri burada ne arıyor? Open Subtitles وما الذى يفعله شخصٌ يحب "ليزر تاغ" في هذا المكان
    Yalnız bu sefer James'i kodu vermek için aramak yerine kodu taşımak için Laser üzerindeki kuantum etkisini kullanacağız ve standart fiber optikten James'e göndereceğiz. TED باستثناء أننا في هذه المرة، عوضًا عن الاتصال لإعطاء جيمس الشفرة سنستعمل التأثيرات الكمية على ليزر لنقل الشفرة وإرسالها على متن ألياف بصرية نمطية إلى جيمس.
    Laser Blended Vision adı verilen teknikte ise, cerrahlar bir gözü diğerinden daha uzak görüş mesafesine ve diğer gözü de daha yakın görüş mesafesine hafifçe ayarlıyor. TED في أسلوب يسمى ليزر الرؤية المختلطة، يعمل الجراحون على تخصيص إحدى العينين للرؤية البعيدة فيما يجري تخصيص الأخرى لمدى الرؤية القريب.
    Önceki gece müzeden çıkıyordum tam "Laser Floyd" gezegen odası boşalıyordu. Open Subtitles كيف فعلت ذلك؟ الليلة الماضيه كنت خارجا من المتحف كما كان "ليزر فلويد" خارجا من القبة الفلكية.
    Aya "Laser" yerleştirdiğimiz aşama. Open Subtitles التي تقوم فيها بوضع ليزر" ضخم على القمر"
    Az önce, Lazar Wolf'un ilk karısı burada duruyordu. Open Subtitles فروما ساره، فروما ساره زوجة ليزر وولف الأولى كانت تقف هنا منذ دقيقة مضت
    Yemeğinizi böldüğüm için üzgünüm, Senhor Lazar burada mı yaşıyor? Open Subtitles أَكْرهُ مُقَاطَعَة عشائِكَ، لكن هَلْ سينهور ليزر يعيش هنا؟
    "lazer" kelimesi, uyarılmış emisyon yoluyla radyasyonun ışık amplifikasyonu yapmasına denir. Open Subtitles وكلمة ليزر تعني توسيع الضوء من قِبل إطلاق منشط من الأشعاع
    Manyak bir lazer ışığıyla gözbebeğinin ısısını ölçüp yalan söylediğini anlıyorlar. Open Subtitles لأنها المباحث الفيدرالية لديهم شعاع ليزر لعين الذى يقيس درجة الحرارة
    Bunu kullanarak buraya geri geleceğim ve beyin lazeri yapmaktan daha faydalı olan bir şey göstereceğim. TED لذلك، باستخدام الضوء الأحمر سأعود هنا وأريكم شيئًا أكثر فائدة من إحداث أشعة ليزر في الدماغ.
    Küçücük bir lazerli işaretçi bile dizlerini titretmeye yetiyor. Open Subtitles معي عصا ليزر والفتيات ترتعش حينما تكون على كعوبهن العالية
    Ev yapımı telsiz bir gitar. lazerler parmaklarının nerede olduğunu gösteriyorlar. Open Subtitles إنه جيتار عديم الأوتار صناعة منزلية يصدر أشعة ليزر حتى يضع أصابعه عليها.
    Evet, efendim. O zaman, lazerle göktaşlarının parçalabileceğine dair... bir ön çalışmamız olmuştu. Open Subtitles نعم يا سيدي , خطة عمليتنا الأولى كانت لإستعمال مولد ليزر
    Starlight Express! Starlight Express! Open Subtitles معرض ليزر
    Elektronik eşyalar, bilgisayar, telefon, hatta sesiniz binadaki gelişmiş bir lazerin okuyabileceği titreşimler yaratır. Open Subtitles الأجهزة الإلكترونية حاسبات، هواتف. حتى صوتك يخلق الإهتزازات أنه ليزر متطوّر مؤشر في البناية
    lazerleri kullanarak tost yapmaya çalışalım. TED لنحاول صنع خبزًا محمصًا باستخدام قاطع ليزر.
    Evet, doğru koşullar göz önüne alındığında öyle. - Ama bir lazere ihtiyacım olur. Open Subtitles أجل، لو كانت الظروف مواتية، لكن سأحتاج إلى ليزر.
    Olay raporu üzerinde kayıp olan imzayı getirmek için fronsik lazerini kullandım. Open Subtitles استخدمت ليزر الطب الشرعي على ورقة تقرير الحادث.. لاظهار التوقيع المفقود.
    Küstahça karşılık verme! Lazerim var ve kullanırım. Open Subtitles لا تتكلم ثانيا لدى ليزر و سأستخدمه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus