"ليسأل" - Traduction Arabe en Turc

    • sordu
        
    • sormak
        
    • Sorduğun
        
    • soracak
        
    • Sorduğunuz için
        
    • sormaya
        
    • sorular soran
        
    Bay Nate bana, sizi ilk kez öpmesi için gitmeyi en çok sevdiğiniz yeri sordu. Open Subtitles السيد نيت اتصل ليسأل ماهو مكانك المفضل آنه المكان الذي يريد فيه أول قبلة
    Biri evi aradı ve neden hala fıçıyı getirmediğini sordu. Open Subtitles .. اتصل أحد بمنزلنا ليسأل .. عن سبب عدم قدومه ببرميل الجعّة
    - Evet, Leo. Bugün kız kardeşinin doğum günü, gelip gelmeyeceğimi sormak için aramıştır. Open Subtitles إنه عيد ميلاد أخته ربما اتصل ليسأل عن قدومنا
    Herhangi bir insanın sonuçsuz ödip kompleksi olan ikinci sınıf bir mühendis ile ilgili sorular sormak için bir federal çalışan taklidi yapıp da ceza riskini göze alacağını sanmıyorum. Open Subtitles أشك بأي أحد أن يُخاطر بالعقوبات الصارمة لتقليد شخصية ضابط فيدرالي فقط ليسأل أسئلة عن مهندس بسيط
    Ben zaten Jim'in içine geldim ama Sorduğun için sağ ol. Open Subtitles جئت بالفعل داخل جيم، لكن شكرا لك ليسأل.
    Çekici kamyonu var. Soru soracak kadar şey de bilmiyor. Open Subtitles انه لديه شاحنة سحب، وهو لا يعلم الكثير ليسأل اسئله
    Harika. Sorduğunuz için teşekkürler. Open Subtitles إنها لحظة رائعة وذلك بفضل ليسأل
    Gece vardiyasındaki elemanım görüp aradı beni onları şikayet etse mi diye sordu! Open Subtitles الموظف الذى يعمل ليلاً رأى هذا و إتصل ليسأل إن كان عليه أن يبلغ عنهم!
    Çok ilginç. Bay Albert ilk kez "bir şey içer misiniz" diye sordu. Open Subtitles هذا يحدث المرة الأولي، أن يتصل السيد (ألبرت) ليسأل عن الشراب.
    Hiç. Avukat arayıp Tablada'da olanları bilip bilmediğimi sordu. Open Subtitles لا شيء، اتصل المحامي ليسأل
    Bay Walker kesirleri öğretiyordu durdu ve ne kadarını anladığımızı sordu. Open Subtitles كان السيد (والكر) يشرح درساً عن الكسور وتوقف ليسأل عمّا إن فهم الجميع
    Sanırım sormak boşuna olur ama hücrenizden nasıl kaçtığınızı bilmeyi çok isterim. Open Subtitles افترض انه ناكر للجميل ليسأل لكن اود ان اعرف كيف استطاعت خليتك ان تنجوا
    Ve sonradan, sormak için sizi aramaya çalıştı, Open Subtitles ثم بعد ذلك، حاول للاتصال بك ليسأل عن ذلك
    Baudelairelar hakkında soru sormak için bıçkıhaneyi arayan gizemli kişinin kimliğini merak etmişsinizdir. Open Subtitles قد تتساءل عن هوية المتصل الغامض الذي اتصل ليسأل عن أطفال عائلة "بودلير".
    Kabul edene kadar Sorduğun için sağ ol. Open Subtitles أوه، وذلك بفضل ليسأل حتى فعلت.
    Muhteşem, Sheldon. Sorduğun için sağ ol. Open Subtitles وكان رائعا، شيلدون، شكرا ليسأل.
    İyiyim, Sorduğun için sağ ol. Open Subtitles أنا بخير، شكرا لك ليسأل.
    Bunlar şehirli insanlar. Herhangi biri bunu soracak kadar akıllı mı? Open Subtitles آه ، هؤلاء الناس بلديين هل يوجد فيهم أحد بهذا الذكاء ليسأل مثل هذا السؤال ؟
    Sorduğunuz için teşekkürler. Open Subtitles شكرا ليسأل. جيد.
    Denver'a gittiğinden beri onu sormaya gelen üçüncü kişisin. Open Subtitles أنت ثلث يأتي ليسأل عن لها منذ غادرت ل دنفر.
    Hayır ama onun hakkında yanıma gelip bana sorular soran biri beni bıçaklamaya çalıştı. Open Subtitles لا،لكن شخص ما حاول أن يطعنني جاء ليسأل أسئلة بخصوصه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus