"ليساعدها" - Traduction Arabe en Turc

    • yardım etsin
        
    • yardım etmesi
        
    • yardım edecek
        
    • ona yardım
        
    Uyumasına yardım etsin diye Valium verdim. Open Subtitles انها منزعجه جدا، اعطيتها دواء ليساعدها على النوم
    Biri ona yardım etsin lütfen Open Subtitles ليساعدها أحد من فضلكم أتوسل إليكم
    Ama anlıyorsun. Bu yüzden mi Darlton'u yardım etmesi için gönderdin? Kendi politik desteğimi ortaya koymak zorundaydım. Open Subtitles لكنك تتفهمين لذلك أرسلت دارلتون ليساعدها.
    Sadece intihar girişimini sahnelemesine yardım etmesi için değil aynı zamanda kolayca komaya girmesine de yardım etmesi için bilgisi ve tecrübesi olan birinden destek alıyor. Open Subtitles لقد طلبت المساعدة من شخص لديه المعرفة والخبرة ليس ليساعدها على الانتحار فحسب
    Benim gibi bir kadının hayatını birlikte geçireceği, çocuğunu yetiştirmeye yardım edecek, bu kez doğru kişi olacak birini istemesi çok mu tuhaf? Open Subtitles تريد شخصا لتقضي معه بقية حياتها شخص ليساعدها في تربية طفلها
    Peki ama eve gitmesine yardım edecek bir arkadaşı olsa iyi olur. Open Subtitles اوه ، حسناً ، يجب أن يكون معها صديق أو شخص ما ليساعدها في المنزل
    Annen yine kullanmaya başlamıştı. Ve ona yardım etmesi için yeni bir arkadaş edinmişti. Open Subtitles أخذت والدتك تتعاطى مجددًا، وصادقت شخصًا جديدًا ليساعدها.
    Birisi yardım etsin! Open Subtitles ليساعدها أحدكم!
    Bree, Eddie'yi ona yardım etmesi için, bir çarşamba günü tuttu ve karşılığında ona yardım etti. Open Subtitles استعانت "بري" بـ"إيدي" ليساعدها يوم الأربعاء وهيساعدتهبالمقابل..
    Lucy, yoluna çıkıp kendisine yardım etmesi için yalvardı. Open Subtitles هذا عندما توسلته لوسي ليساعدها
    Kate çocuğu kurtarmaya çabalıyordu ve ben de James'i ona yardım etmesi için gönderdim. Çünkü onlar gerçekten umursuyor. Open Subtitles إنّها تحاول إنقاذه، وبعثتُ (جيمس) في أثرها ليساعدها لأنّهما يهتمّان فعلاً
    Bugün ameliyathanede kendisine yardım edecek birine ihtiyacı var. Open Subtitles إنها تريد شخصاَ ما ليساعدها في غرفة العناية المركزة اليوم
    Belki ona yardım edecek başka birini bulabiliriz. Open Subtitles ربما يجب أن نجد شخصاً آخر ليساعدها
    Bu kez ona yardım edecek hiç sihir yoktu. Open Subtitles لم يكن هناك سحر ليساعدها هذه المرة
    Belki Leslie uyumasına yardım edecek bir şey kullanıyordu. Open Subtitles ربما (ليسلي) كانت تستخدم شيء ليساعدها على النوم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus