Avenger bağdaşık bir güncelleme başlatmak için tasarlanmamıştı. | Open Subtitles | قلت لك أن المنتقم ليس مصمماً ليسبب عمليات التحديث المتلازمة |
Bu açıda, aşağı yönde bir bıçaklama için o kişinin çok uzun olması gerekir. | Open Subtitles | شخص ما يجب أن يكون طويل القامة ليسبب طعنة بتلك الزاوية |
Tek bir makina ana üste kargaşaya sebebiyet vermek için kullanılıyor. | Open Subtitles | اله و احدة تحدث فوضى في القاعدة الرئيسية ليسبب البلبلة و فقدان النظام |
Bu, suikastçının silahını ateşleyerek pistte paniğe neden olduğu an. | Open Subtitles | فىتلكاللحظهاطلققاتل النارمن بندقيته ليسبب الذعر على المدرج |
İğneden hava alması hava embolisine neden olabilir. | Open Subtitles | كل ما يتطلبه الأمر هو خطأ واحد ليسبب سدادة بالأوعية الدموية |
Virüsün bu çeşidi sadece temasla bulaşıyor. ...salgın hastalığa neden olmayacak kadar kuvvetli. | Open Subtitles | لكن الخبر الجيد هو أن هذا النوع ينتشر باللمس فقط و هو خبيث جدا ليسبب وباءً عالمياً. |
Benim yaramaz meleğim, şimdi beni rahatsız etmek için orada olmayacak... | Open Subtitles | ملاكي المشاغب لن يكون هناك ليسبب لي المشاكل بعد الآن |
Arka taraftaki hasar kaburga kemiğindeki çatlakların oluşması için ani bir darbe etkisi gerektiğini gösteriyor. | Open Subtitles | إن الضرر من الخلف هو متوافق مع الإصطدام المطلوب ليسبب هذه الكسور الصغيرة على الأضلاع |
Kalabalığı heyecanlandırmak için bir yemdi sanırım? | Open Subtitles | كان مجرد اضافة ليسبب حماس الجمهور, صحيح؟ |
Başınıza bela açmak için nedeni olan özel biri yok mu? | Open Subtitles | هل لدى أحد بالمجمل لديه دافع ليسبب لك مشكلة؟ |
Tüm bu yaraların olması için, biri, ona yeterince yaklaşabilmiş. | Open Subtitles | و لكن شخص ما إستطاع الإقتراب منه بشكل كافي ليسبب كل هذه الجروح |
Hücresel gelişim yeterli düzeyde yeniden kurmak için fakat bu mutasyonun nedenlerini durdurmuyor. | Open Subtitles | -نعم لقد زرعو الفايروس بها و لكن لا يكفي ليسبب الخلل |
Halisülasyonlar için LSD, unutturmak için rohipnol. | Open Subtitles | المخدر ليسبب الهلوسة والرويفول للنسيان |
Bunu düşürmek için hazırlanmış bu. | Open Subtitles | كان واضحاً إن هذا ليسبب له الإنهيار |
Bizi öldürmek o şey için problem olmayacaktır. | Open Subtitles | قتلنا لم يكن ليسبب مشكلة لهذا الشئ |
Arada sırada, ...yeterli miktara ulaşırsa, rastgele bir harekete neden olurlar. | Open Subtitles | أحيــاناً يكفي منـها ما يتـعاون عـشوائيـاً ليسبب هـذه الحــالة |
Ne yazık ki, bu şekilde bir reaksiyon oluşmasına neden olacak miktarda aldığı tek ilaç sefalosporin. | Open Subtitles | .. لسوء الحظ أن الدواء الوحيد الذي تناولته بما يكفي "ليسبب هذا النوع من الحساسية هو "سيفالوسبورين |
- Ya o koruyucu melek Jimmy Stewart'ı kurtarmış olsaydı ve Jimmy Stewart yaşayıp da yatağında sigara içerek 60 kişinin ölümüne neden olacak o yangını çıkarsaydı? | Open Subtitles | أنقذ "جيمس ستيوارت" وأصبح "جيمس" ذلك الرجل الذي يدخن في السرير وعاش ليسبب حريقاً يقتل 60 شخصاً ماذا في ذلك؟ |
Aritmi kolaylıkla Rahip Teresa'nın buraya gelmesine sebep olan bayılmaya neden olmuş olabilir. | Open Subtitles | عدم انتظام ضربات القلب كان ليسبب بسهولة الانهيار الذي أودي بالأب تيريزا للقدوم الي هنا مُنذ البداية {\cH00FF00 } ( الأم " تيريزا سيدة كانت مشهورة بأعمالها الخيرية " ) |