"ليست فرصة" - Traduction Arabe en Turc

• şans değil
• bir fırsat değil
• fırsatı değil

Birisi, kaderimizi belirleyenin şans değil seçimlerimiz olduğunu söylemişti.
أحدهم قال مرة أنه خيار ليست فرصة التي تحدد قدرنا

Bu benim için ikinci bir şans değil Craig. Bu benim son şansım.
هذة ليست فرصة ثانية لى هذة فرصتى الأخيرة

Büyük bir şans değil ama mücadele için gerekli.
ليست فرصة كبيرة، ولكنها فرصة تستحق القتال من أجلها

Bu, bir ebeveyni kaybetmeden önce herkesin sahip olduğu bir fırsat değil.
وهذه ليست فرصة يحصل عليها الناس دائماً قبل أن يموت أحد والديهما

Bu üstünde düşünüp taşınacağız bir fırsat değil çünkü eğer işini bitirirse, onu bir daha bulamazsınız.
. هذه ليست فرصة جيدة , للتفكير او المنافسة . لأنه عندما ينتهي , يختفي

Sadece hayatta kalma fırsatı değil daha iyi bir yaşam sürme şansı da.
ليست فرصة للنجاة وحسب، ولكن لعيش حياة أفضل.

Bu şans değil saçmalık!
تلك ليست فرصة, إنما هي جريمة

Sadece... çok büyük bir... şans değil.
لكن... ليست فرصة... كبيرة

O kadar da büyük bir fırsat değil.
تأكدت من ذلك ليست فرصة بهذا الحجم

- Bu bize patronluk taslama fırsatı değil.
هذه ليست فرصة لتوجيه الأوامر إلينا.