"ليست قصة" - Traduction Arabe en Turc

    • hikaye değil
        
    • hikâye değil
        
    • öykü değil
        
    • kurgu değil
        
    • hikayesi değil
        
    • hikaye değildi
        
    Bu Dickens'da geçen bir hikaye değil, 90'ların ortasında Los Angeles'dan bahsediyoruz. Open Subtitles هذه ليست قصة في ديكنز هذا في لوس أنجلوس في منتصف التسعينات
    Ve bu bir defa karşılaştığımız bir hikaye değil. Anti-depresan ilaçlara ilişkin verilerin yaklaşık yarısı hiç yayınlanmadı, TED وهذه ليست قصة فريدة أو إستثنائية. فنصف معلومات التجارب الخاصة بالأدوية مضادة الإكتئاب تم حجبها،
    İşin tuhafı, bu yeni bir hikaye değil, ama bu sefer sadece Çin'in hikayesi değil. TED الغريب أن هذه ليست قصة جديدة، ما عدا أن هذه المرة لا يتعلق الأمر بالصين.
    Anlatılanlara göre, bu güzel bir hikâye değil. TED حسنًا كما يسير الأمر، هذه ليست قصة جيدة.
    Ama, demek istediğim, bu bir hikâye değil bu gerçek. Open Subtitles و لكن , أعني , أن هذه ليست قصة إنها شيء حقيقي
    Bu öykü değil ki' gerçek. Open Subtitles هذا ليست قصة , انها الحقيقة يا راج
    Bu bilim kurgu değil. Bir hikâye de değil. Open Subtitles هذا ليس خيالا علميا هذه ليست قصة قصيرة
    Size bunu hiç anlatmadım, çünkü tam bir hikaye değil. Open Subtitles لم أخبرك هذا من قبل لأنها ليست قصة بالضبط
    Bu Noel arifesine yakışır bir hikaye değil. Open Subtitles هذه ليست قصة من النوع الذي يناسب أمسية عيد الميلاد بالطبع إنها كذلك
    Aslında dünyamız için alışılmamış bir hikaye değil. Open Subtitles إنها ليست قصة غريبة أبدا في الحقيقة هذا الأمر شائع في عالمنا
    Yani futboldan FBI'a... bildik bir hikaye değil de... başlatdığın herşey... davan devam ediyor... Open Subtitles ،أعني ..من لعب الكرة للمباحث الفيدرالية ليست قصة نموذجية وبجانب كل شيء ..بدأته
    Hayır, hayır, bu bir hikaye değil. Open Subtitles لا، لا، لا، لا، إنّها ليست قصة. إنّها الحقيقة.
    Bayanlar, baylar, bu alışılmadık bir hikaye değil. TED سيداتي وسادتي, هذه ليست قصة غريبة.
    Sıradan bir hikâye değil Mark şoke edici adli bir hatanın hikâyesi. Open Subtitles إنها ليست قصة محلية إن من شأنها قلب موازين العدالة.
    Evet, evet. Yani bu gerçek bir hikâye değil. Open Subtitles حسنآ ، حسنآ هذه ليست قصة حقيقية
    Yoksa yetişkinler için bir öykü değil mi? Open Subtitles أو أنها ليست قصة للكبار؟
    Bu bir öykü değil, Alex, bu bir ceset. Open Subtitles ليست قصة أليكس، إنها جثة
    Bu bir öykü değil, Alex, bu bir ceset. Open Subtitles ليست قصة أليكس، إنها جثة
    - Haberi kurgu değil anne. Open Subtitles إنها ليست قصة تأليفية يا أمي
    Bu hayatı bir trajediyle yıkılmış güzel bir kızın hikayesi değil. Open Subtitles هذه ليست قصة عاطفية عن فتاة طيبة جرحتها مأساة
    Aslında, bu--bu-- pek de uzun bir hikaye değildi çünkü-- bütün hikaye bu. Open Subtitles في الحقيقة, انها... انها... انها ليست قصة طويلة, لانها...

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus