"ليست معنا" - Traduction Arabe en Turc

• bizimle değil
• aramızda değil
• bizimle olmadığını

Bayan Solomon artık bizimle değil. Atmosfere girerken yandı.
زوجتى ليست معنا الان , لقد احترقت فى الغلاف الجوى

- bizimle değil. - Eşyalarını almaya geldik.
هي ليست معنا لقد أتينا من أجل أغراضها

ama o bizimle değil.
ولكنها ليست معنا

İyi ki annen aramızda değil ki bu yaptıklarına şahit olmadı.
يسعدني أن أمك ليست معنا لترى أيٍ من هذا

T, annem maalesef artık aramızda değil.
تي أمي ليست معنا

Hayır. bizimle olmadığını söyledim. Beni kötü adam gibi gösterme.
لا، قلت إنها ليست معنا لا تحاولي إظهاري كرجل سيء

O da "bizimle değil" dedi.
قال إنها ليست معنا

Artık bizimle değil, Toni.
انها ليست معنا بعد الان

Kapıyı açın. Onun kavgası bizimle değil.
إفتح الباب، خلافته ليست معنا.

- Neyse ki bizimle değil. - Kesinlikle.
لحسن الحظ انها ليست معنا - اجل -

Helen artık bizimle değil ama sana verilen emirler hâlâ geçerli.
هيلين) ليست معنا بعد الآن، لكن) مهمتك تبقى

Ama artık o bizimle değil. Sen bizimlesin.
لكنها ليست معنا بعد الآن ولكنكِ معنا يا (داني)

- O bizimle değil. - Hayır.
هي ليست معنا - كلا -

Zedd, Tarralyn artık bizimle değil.
(تاريلين) ليست معنا بعد الآن) .

Sheila artık bizimle değil.
و(شيلا) ليست معنا بعد الان

Eğer Julia'yı arıyorsanız maalesef kendisi artık aramızda değil yani o da müsait değil.
إذا كنت تبحث عن (جوليا) أعتذر عن إخبارك أنها ليست معنا بعد الآن و هذا يجعلها أيضًا غير موجودة

Kusura bakmayın, bunlar Billy'nin, kendisi artık aramızda değil.
يا لسوء الحظ. أن "بيلي" ليست معنا الآن

Tanrı aşkına. Onun bizimle olmadığını bile fark etmemiştim.
اللعنة , انا حتى لم ادرك انها ليست معنا