Bu yeni doğan büyükannemiz için hiç de uygun bir hediye değil. | Open Subtitles | هذه ليست هدية ملائمة أبداً لمولودنا الجديد |
Bu hediye değil, rüşvet. | Open Subtitles | إنها ليست هدية , إنها رشوة , من أجل مصالح سياسة وعسكرية |
Bu düğün prensinden gelen bir armağan, Leo için bir hediye değil ki. | Open Subtitles | هذه كانت احدى هدايا زفافك انتي والامير انها ليست هدية لليو |
Önemli değil, zaten öyle bir beklentim yoktu. O aslında bir Noel hediyesi değil. | Open Subtitles | لا بأس ، لم أتوقع منك هدية إنها فى الحقيقة ليست هدية العيد |
Michael taş romantik bir hediye değildir. | Open Subtitles | الصخرة ليست هدية رومانسية مايكل |
Öyle ama Jane'e vergi indirimi yapmadıkları sürece bu pek de bir hediye sayılmaz. | Open Subtitles | أجل، لكنها ليست هدية إلا إذا قدّمتِ لـ (جاين) تخفيض الضرائب |
Ama bu, ağlayan bir bebeğe bakan alelade bir kız için bir hediye değil. | Open Subtitles | ولكن هذه ليست هدية لفتاة عادية... ... الذي يعتني طفل يصرخ. |
Bu sana verdiğim bir hediye değil, bir lanet. | Open Subtitles | إنها ليست هدية أعطيك إياها بل إنها لعنة |
Hayır, hediye değil bu. Çalıntı bir mal. | Open Subtitles | لا، هذه ليست هدية هذه ممتلكات مسروقة |
Evet, haklısın. İyi bir hediye değil. | Open Subtitles | نعم، أنتِ محقة ليست هدية جيّدة |
Bu hediye değil ki. Genel edep kuralı. | Open Subtitles | هذه ليست هدية إنه الحس السليم. |
Bir hediye değil, değil mi? | Open Subtitles | ليست هدية, أليس كذلك؟ |
hediye değil. Ödünç aldık. | Open Subtitles | إنها ليست هدية إنها إعارة |
Bu bir hediye değil sadece. | Open Subtitles | إنها ليست هدية فقط |
Bu sana benden bir hediye değil. | Open Subtitles | إنها ليست هدية أعطيك إياها |
Bu bir hediye değil. | Open Subtitles | إنها ليست هدية أعطيك إياها |
Bu hediye değil, bir davetiye. | Open Subtitles | إنها ليست هدية. إنها دعوة |
Ayrıca, bu yalnızca bir doğum günü hediyesi değil. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنها ليست هدية عيد ميلاد فحسب |
Bu bir doğum günü hediyesi değil o yüzden bana bir şey vereyim deme. | Open Subtitles | هذه ليست هدية عيد ميلاد لذا. لا تغضبين مني |
Dedim ya, doğum günü hediyesi değil. | Open Subtitles | .لقد أخبرتكِ لتوي, إنها ليست هدية لعيد مولدها |
Dandik bir eski çakmak berbat bir hediye değildir. | Open Subtitles | ولاعة قديمة تافهة ليست هدية سيئة |
Hayır, bu hediye sayılmaz. | Open Subtitles | لا، ليست هدية حقاً. |