Burada değil, ve ne zaman döneceğinide bilmiyorum. | Open Subtitles | أقول لكما أنها ليست هنا و لم تكن هنا و لا أعلم متى ستعود |
Bo Burada değil. Ve Trick öldü, ve Dyson da büyük ihtimalle bir halı olmuştur. | Open Subtitles | بو ليست هنا و تريك ميت و دايسون يكون قد تحول لبساط في غرفة الجلوس |
O Burada değil. Seni yakaladım. | Open Subtitles | انها ليست هنا و انا قد حصلت عليك |
Whitney Frost Burada değil, iş yerinde de olmadığı kesin. | Open Subtitles | "وينتى فروست" ليست هنا و بالتأكيد ليست بالعمل |
Whitney Frost Burada değil, iş yerinde de olmadığı kesin. | Open Subtitles | "وينتى فروست" ليست هنا و بالتأكيد ليست بالعمل |
O Burada değil. | Open Subtitles | ـ ليست هنا .. و أنت تعلم أنه |
Kimberly Burada değil ve şarjım bitti. | Open Subtitles | إنّها ليست هنا و هاتفي مغلق |
Burada değil, benim de vaktim kısıtlı. | Open Subtitles | ـ ليست هنا و وقتي ضيق |
Burada değil, Siegen'da değil. | Open Subtitles | ليست هنا و لا في (زيجين) |