Orduda mutlu olamazdı ama ordu onu adam ederdi. | Open Subtitles | إنه لم يكن ليسعد فى الجيش لكنه كان سيجعل منه رجلاً |
Ağabey, babam kırmısı suyu insanları mutlu etmek için araştırdı, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | أخي هل تذكر ,أبي أجرى أبحاثه علي المياه الحمراء ليسعد الناس؟ |
Farkeder ki başarmak için profesyonel olmak zorunda değil. duygularını ortadan kaldırmak zorunda değil. bunları insanların içine katmak zorunda başarmak için, onları mutlu etmek için., patronunu ve herkesi mutlu etmek için | TED | لقد أدرك، انه لكي ينجح لا يجب عليه ان يكون متخصصا لا يجب عليه ان يلغي مشاعره بل يجب عليه ان يضم كل هؤلاء الناس لعالمه كي ينجح، لكي يسعدهم ليسعد مديره، ليسعد الجميع |
Sence bu abim Andrew'i mutlu eder miydi? | Open Subtitles | أتظنين حقاً أن ذلك كان ليسعد أخي "أندرو"؟ |
Adamı hayatta mutlu edecek ne vardı ki? | Open Subtitles | ماذا كان لدي ليسعد به؟ |
Baban bunları görse çok mutlu olurdu. | Open Subtitles | rlm; - كان والدك ليسعد برؤية هذا rlm; |