Henüz var olmayan konuşmamı dinlemek için bu hafta sonu 3000 kişi bu hafta sonu şehir merkezinde toplanacak çünkü birileri işimi yarıda kesip duruyorlar. | Open Subtitles | ثلاثة آلاف شخص سيتجمعوا هذا الأسبوع ليسمعوا خطابى الذى لم يجهز لأن الناس تقاطعنى |
Bebek telsizlerini konuşmalarımı gizlice dinlemek için kullandılar. | Open Subtitles | لقد استخدموا جهاز مراقبة الطفل ليسمعوا حديثنا |
Herbert Love'ın konuşmasını dinlemek için toplanan kalabalık taşkınlık çıkarmak üzereydi. | Open Subtitles | مثلما أجتمع الحشد ليسمعوا (هيربت لوف) يتحدث قد تحولت إلى فوضى ضعوا الجدار ضعوا الجدار |
Katılımcılar yağmura rağmen, Lawrence Krauss, Richard Dawkins Adam Savage gibi konuşmacıları dinlemek için saatlerce beklediler. | Open Subtitles | و بالرغم من المطر أنتظر الحضور لساعات ليسمعوا محدثين مثل (ريتشارد دوكينز) (لورينس كراوس) (أدام سافاج) |
Grup çalışmamızı duysunlar birkaç kişiyi davet ettim. | Open Subtitles | بل سأدعو بعض الناس للمجيء فقط كما تعلمين, ليسمعوا لتدريبات الفرقة لا. |
Bu kadının kafasına sıkacaktın ki öldüğünü duysunlar. | Open Subtitles | تعيّن أن ترديها في رأسها ليسمعوا دويّ موتها. |
Ve sonrasında, kalabalık Michael'ı dinlemek için toplandı. | Open Subtitles | و لاحقاً, أجتمع الحشد ليسمعوا (مايكل) |