"ليسوا في" - Traduction Arabe en Turc

    • değiller
        
    • yoklar
        
    Emin olduğumuz bir şey var, artık o köyde değiller. Open Subtitles ، هنالك شيء واحد مؤكد أنهم ليسوا في القرية الأن
    Çünkü Hıristiyanlar azınlık olma tehlikesi ile karşı karşıya değiller. Open Subtitles لان المسيحيين ليسوا في خطر ليصبحوا فئة أقلية سوف نتحدث.
    - Merdiven boşluğunda değiller. - Belki başka bir yol bulmuşlardır. Open Subtitles ـ أنهم ليسوا في الدرج ـ ربما خرجوا من منفذ آخر
    Eğer tıpkı bizim gibilerse, orta yaşlı değiller demektir. Open Subtitles إذا كانوا مِثلنا فهُم ليسوا في منتصف العمر بالطبع هم كذلك
    En son tutuklama listende yoklar. Open Subtitles إنهم ليسوا في قائمة المقبوض عليهم حديثاً.
    Çok sağlıklı değiller, bu yüzden eğer yapabilirsen görmezden gel. Open Subtitles انهم ليسوا في صحة جيدة حاول تجاهله إذا امكنك
    Odada değiller patron. Lobiye de inmediler. Open Subtitles رئيسي, ليسوا في غرفتهم و لم يصلوا إلى ردهة الأستقبال
    Ve ailemin büyük kısmı ve sevdiklerim eyalette bile değiller, bu yüzden... Open Subtitles و مع ذلك معظم أفراد عائلتي أو من أحبهم . . ليسوا في هذه الولاية , لذا
    Burada yıldızlar da farklı. 2149'a göre aynı yerlerinde değiller. Open Subtitles النجوم متغيرة هنا أيضًا، ليسوا في الأماكن نفسها كما في عام 2149..
    Bir çölde, Peru'da ya da ölümsüz falan değiller. Open Subtitles ليسوا في الصحراء أو ''البيرو''، أو خالدين.
    Âşık falan değiller, asla evlenmeyecekler. Sadece seks, seks, seks yani. Open Subtitles أنهم ليسوا في الحب او الزواج ابدا فقط الجنس,والجنس,والجنس
    Okula gittiklerinde sınıfta bile güvende değiller. Open Subtitles وحتى ان وصلوا للمدرسة فهم ليسوا في أمان في الصفوف
    Sadece bir sorum var... niçin bu bayanlar, ünlü sanatçıların tablolarıyla beraber müze de değiller? Open Subtitles مجرد سؤال؟ ؟ لماذا هؤلاء السيدات سوية ليسوا في متحف مع لوحة لرسام شهير؟
    Evde değiller, aramalarımıza dönmüyorlar. Open Subtitles هم ليسوا في منزل هانا، ولم يعاودوا الإتصال بنا
    Revirde değiller, telsizi çalışmıyor. Open Subtitles انهم ليسوا في تلك الحجرة وجهازه اللاسلكي لا يعمل
    Bu kadar iyi, bunu söyleyebilirsin, ama aslında çok mantıklı değiller. Open Subtitles وهذا على ما يرام، يمكنك أن تقول ذلك، ولكن أنهم ليسوا في الواقع معقول جدا.
    Tanrı'ya şükür ki onları öldüren bizler kadar zeki değiller. Open Subtitles الحمد لله أنهم ليسوا في مثل ذكاءنا! نحن الذين نقضي عليهم
    Ya polisler? Bizim peşimizde değiller herhalde? Open Subtitles .. إذن الشرطة لم ليسوا في إثرنا؟
    En azından bizimle banyoda değiller. Open Subtitles على الأقل إنهم ليسوا في الحمَّام معنا
    Yataklarında yoklar. Open Subtitles إنّهم ليسوا في السرير، إنّهم ليسوا في الحديقة.
    Adamlar sistemde yoklar. Hiçbirinin kimliğini belirleyemiyorum. Open Subtitles الرجال ليسوا في النظام لايمكني التعرف على أي أحد منهم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus