İnsanlar sevdiklerinin geri döndüğüne inanıyor Ama bunlar onlar değil. | Open Subtitles | الناس تظن أن احبائهم عادوا ولكنهم ليسوا هم. |
Psikopat olan sensin, onlar değil! | Open Subtitles | ، أنت شخص مُضطرب عقلياً و ليسوا هم |
- Bunlar onlar değil, ama bunlar da çok iyi değil. - Evet. | Open Subtitles | ليسوا هم ولكن نواياهم غير طيبه |
Aptallar! Bunlar onlar değil! | Open Subtitles | أيها الحمقى، هؤلاء ليسوا هم |
- Konu onlar değil. | Open Subtitles | ليسوا هم المغزى |
Şey, belki onlar değil. | Open Subtitles | حسنا ربما ليسوا هم |
onlar değil, onlar değil ... | Open Subtitles | إنهم ليسوا هم إنهم ليسوا هم |
onlar değil! | Open Subtitles | إنهم ليسوا هم إنهم ليسوا هم |
Bunlar, onlar değil! | Open Subtitles | هؤلاء ليسوا هم. |
Kaptan benim. onlar değil. | Open Subtitles | أنا الكابتن، ليسوا هم. |
- Endişelendiğim onlar değil. | Open Subtitles | ليسوا هم من يثيرون قلقي |
Owen'ın ölmesini isteyen tek kişi onlar değil. | Open Subtitles | ليسوا هم الوحيدين الذين يريدون (أوين) ميتًا |
Zihnimi zehirleyenler onlar değil. | Open Subtitles | ليسوا هم من يسممون أفكاري |
Bunlar, onlar değil. | Open Subtitles | . هؤلاء ليسوا هم |
- Arkamı kolluyorlar. onlar değil. | Open Subtitles | أنهم يدعمونني ، ليسوا هم |
onlar değil. | Open Subtitles | لا , إنهم ليسوا هم |
- Sen ve ben. onlar değil. Biz. | Open Subtitles | أنتِ وأنا، ليسوا هم - نحن - |
- Sen ve ben. onlar değil. Biz. | Open Subtitles | أنتِ وأنا، ليسوا هم - نحن - |
"Onlar" değil. | Open Subtitles | ليسوا "هم" بل هو |
Hayır, onlar değil. | Open Subtitles | لا ليسوا هم |