"ليسوا هنا" - Traduction Arabe en Turc

    • burada değil
        
    • gelmediler
        
    • burada yoklar
        
    • gelmedi
        
    • burada yok
        
    • evde değil
        
    • burda değiller
        
    • burada olmadıkları
        
    • Ama burada değiller
        
    Ne güzel. Arkadaşlarımız burada değil. Gerçek bir çift gibi davranabiliriz. Open Subtitles واصدقائنا ليسوا هنا يمكنني ان نكون زوجين حقيقين ليس علينا الاختباء
    Keşke gelebilsem ama güvendiğim ajanlar bu gece burada değil. Open Subtitles أتمنى ذلك، لكن العناصر الذين أثق بهم ليسوا هنا الليلة.
    17,18 fakat sadece burada değil, başka hastanelerde de incelendi. Open Subtitles سبعة عشر ، ثماني عشر لكنهم ليسوا هنا فحسب فى مشفيات أخرى أيضاً
    Frank, senin için gelmediler. "Tuhaf Al" Yankoviç uçakta. Open Subtitles فرانك، إنهم ليسوا هنا من أجلك بل أجل الغريب يانكوفيك
    - Ross ve Joey burada yoklar. Merasimi izleyebilirsin. - Sağ ol. Open Subtitles روس و جوى ليسوا هنا انت ممكن ان تشاهد الاستعراض
    Bu adamlar buraya ödenmemiş park cezaları yüzünden gelmedi. Bunun farkındayım. Open Subtitles هؤلاء الرجال ليسوا هنا لعدم دفع غرامات المرور وإيقاف السيارات ..
    Adamların burada değil mi? İşte, yalnız başınasın. Open Subtitles رفاقك ليسوا هنا الان انك بمفردك
    Adamların artık burada değil. Tamamen yalnızsın. Open Subtitles رفاقك ليسوا هنا الان انك بمفردك
    Onlar benim arkadaşım burada değil Biliyorum, onlar yalnız değildir, beni dinle Open Subtitles إنهم ليسوا هنا يا صاح - أعلم ، و هم ليسوا الوحيدين ، أنصت لي -
    Allah'tan çocuklar burada değil. Open Subtitles حمدا لله أن الأطفال ليسوا هنا.
    Sağlam arabamız ve yaşlı kısrağımız burada değil. Open Subtitles عربتنا الجيدة وفرسنا ليسوا هنا
    Hayır, pis Almanlar burada değil! Open Subtitles كلا , الأعداء ليسوا هنا
    Ailesi burada değil. Oturabilirsin. Open Subtitles إنهم ليسوا هنا حتى.
    Onlar artık burada değil. Open Subtitles .هم ليسوا هنا بعد الآن
    Buraya kedi için gelmediler. Kitabı istiyorlar! Open Subtitles هم ليسوا هنا من أجل القطة إنهم يريدون الكتاب
    Ordaki adamlar bekarlığa veda oyunları oynamak için gelmediler ki buraya içki sorunlarını beslemek için burdalar. Open Subtitles هؤلاء الأشخاص ليسوا هنا للعب ألعاب العزوبية هم هنا ليحلوا مشاكلهم مع الشراب
    Bana isimleri ve dava numaralarını verdi ama onları göremiyorum burada yoklar. Open Subtitles أعطاني أسماء وأعداد حالة لكنّي لا أراهم. هم ليسوا هنا.
    Goa'uld burada yok ve bir süredir de gelmemiş gibi görünüyor. Open Subtitles يبدو ان الجواؤلد ليسوا هنا ولم يكونوا لبعض الوقت
    Ama çocuklar evde değil. Open Subtitles لكن الأطفال ليسوا هنا و كان لدي بعض الأمل أن نمارس الحب هذه الليلة
    Onlar cihat için burda değiller, para için burdalar. Ayrıca, kızın bize yanlış istihbarat verdiği ihtimalini de düşünmeliyiz, hatta belki en baştan beri. Open Subtitles أنهم ليسوا هنا من اجل الجهاد انهم هنا من أجل المال أيضاً , يجب علينا أن نضع بحسابنا أن كانت تغذينا بمعلومات خاطئة
    Londra'da yataklarındaki beyler de burada olmadıkları için kendilerini şanslı sayacaklar. Open Subtitles أما السادة النائمين في لندن فعليهم أن يعتبروا أنفسهم ملعونين لأنهم ليسوا هنا
    Evet Ama burada değiller. Open Subtitles اجل، ولكنهما ليسوا هنا إنهما في مكان آخر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus