Ben yaptım ama ben değildim. Yani yapan bu ben değildi. | Open Subtitles | لقد فعلتها بها ولكن ليس أنا حسناً، لم يكن نفسي هذه |
Bunu hisseden yalnız ben değildim, burada ki herkes hissetmişti. | Open Subtitles | ليس أنا فقط الذي شعر بهذا و لكن كل رجل في هذا القسم. |
Hapishaneler lanet kardeşimi Türklerin saflarına kattı; ama beni değil. | Open Subtitles | السجون حولت أخي اللعين لخدمة الأتراك , لكن ليس أنا. |
Dayanacak birine ihtiyacın vardı da neden beni değil Skipper'ı seçtin? | Open Subtitles | اذا كنت تريد شخصا تتكئ عليه فلماذا سكيبر و لماذا ليس أنا ، أنا أبوك |
benim değil ama sesimin işgâl altındaki bir halkın üzerinde nasıl bir etki bıraktığını sezinledim. | Open Subtitles | ليس أنا تحديداً لكن ما حاولت أن أعبر عنه بصوتى هو ما يحدث لبلد محتل |
bana değil. Vergi verenlere. Onlar da siz yasaları çiğneyin diye para ödemiyorlar. | Open Subtitles | ليس أنا ، دافعي الضرائب ، وهم لا يدفعون لك لكي تستهين بالقوانين |
ben değildim dedim! Ben yapmadım! | Open Subtitles | قلت أنه ليس أنا, أنا لم أفعلها |
Ne? Hey! O gerçekten ben değildim. | Open Subtitles | إنه ليس أنا حقيقية لقد استخدمت مؤخرة مثيرة |
Ben aslında sadece kötü güreşçi rolünü oynuyordum ve sadece bir roldü. ben değildim. | Open Subtitles | فقط كنت ألعب بأسلوب المصارع السئ تعلمون, انه فقط دور, انه ليس أنا |
Ben aslında sadece kötü güreşçi rolünü oynuyordum ve sadece bir roldü. ben değildim. | Open Subtitles | فقط كنت ألعب بأسلوب المصارع السئ تعلمون, انه فقط دور, انه ليس أنا |
Yani, kimi kaydettiyseniz, ben değildim. | Open Subtitles | لذا فأياً كان من تتحدثين عنه فهو ليس أنا |
Dostum sana 100 defa söyledim o konuşan Siren'di ben değildim. | Open Subtitles | يا صاح لقد أخبرتك مئات المرّات بأنّ ذلك بسبب تأثير السيرانة و ليس أنا. |
Dayanacak birine ihtiyacın vardı da neden beni değil Skipper'ı seçtin? | Open Subtitles | اذا كنت تريد شخصا تتكئ عليه فلماذا سكيبر و لماذا ليس أنا ، أنا أبوك |
Bir kız ile yaşamak istiyorsan başkasını bul beni değil. | Open Subtitles | إن كنت تريد العيش مع فتاة فابحث عن شخص آخر ليس أنا |
Eğer beni değil de Casey'i seviyorsa, bu iş bitmiştir. | Open Subtitles | دونا" تحب "كيسي" و ليس أنا" أعتقد أن الأمر إنتهى |
Onun uyuşturucu sorunu onların işi, benim değil. | Open Subtitles | هم من يتعاملون مع مشكلة ادمانه و ليس أنا |
Virginia, bu benim değil doktorunun ısrarı. | Open Subtitles | فيرجينيا ، ليس أنا من يصر على ذلك إنها تعليمات طبيبك |
Benim bıçağımın altında ölenler ya da sonradan enfeksiyon kapıp ölenler için, kendime onları öldürenin benim değil düşmanın olduğunu hatırlatmam gerekiyor. | Open Subtitles | بالنسبة لى فان أولئك الذين يموتون و أنا اعالجهم أو من عدوى من نوع ما فعلى أن أذكر نفسى أن العدو هو الذى قتلهم و ليس أنا |
Sadece bana değil başka bir sürü kişiye çok kötü davrandınız. | Open Subtitles | لقد جعلتي كثير من الناس يشعرون بأنهم منحطّين، ليس أنا فحسب |
Bana bak kahraman, bu saçmalıkları başkasına söyle bana değil. | Open Subtitles | أصغي أيها البطل قذارة على الآخرين الآخرين ليس أنا. |
- Bu sefer Ben yapmadım. - Senin lanet köpeğin yaptı. | Open Subtitles | ليس أنا هذه المرة - لا، إنه كلبك اللعين - |
- Hadi gidelim. - Geç kalan sensin, ben değil. | Open Subtitles | ــ هيا، لنتحرك ــ أنت من تأخر، و ليس أنا |
Tanığın kim olduğunu bilmiyorum, ama emin olun ki ben değilim. | Open Subtitles | لا أدري بالضبط من الشاهد لكنني أؤكد لك أنه ليس أنا |