"ليس السبب" - Traduction Arabe en Turc

• yüzden değil
• için değil
• ondan değil
• sebep değil
• sebebi bu değil

O yüzden değil...
هذا، هذا ليس السبب

İyi denemeydi ama o yüzden değil.
-مُحاولة رائعة لكن ذلك ليس السبب .

- Hayır, o yüzden değil.
-لا، هذا ليس السبب

Evet, burada yaşamayı seviyorum, fakat bu onunla birlikte olduğum için değil.
أنا أحب العيش هنا و هذا ليس السبب في بقائي معها

Hayır, ondan değil. Sanırım takipçi burada.
لا,ذلك ليس السبب,اسمعي اظن ان مطاردك هنا

Bu asıl sebep değil.
هذا ليس السبب الرّئيسي.

Benimle görüşmek istemenin asıl sebebi bu değil, değil mi anne?
أِنهُ ليس السبب في طلب رؤيتي، لِاجل الصور, يا أمي ؟

-Bu yüzden değil.
هذا ليس السبب

Bu yüzden değil.
ذلك ليس السبب

- Bu yüzden değil.
هذا ليس السبب.

O yüzden değil.
هذا ليس السبب.

O yüzden değil.
-هذا ليس السبب

Kör olduğum için değil de, işe yaramadığı için mi?
بأن السبب ليس لأني أصبحت عمياء ذلك ليس السبب بأن الأمور لم تجري على مايرام

Evet. "O adam öldü ve yaşlı olduğu için değil" dedi, ve sonra "Tanrım, o gölde çıldıracağım" diye ekledi.
- نعم ! قال لي : نعم ، هذا الرجل توفي ، و ليس السبب السن

İnsanoğluna olan hizmetimi artırmak için değil.
ليس السبب هو أن أزيد خدماتي للبشرية

Çok fazla misillemeden. ondan değil.
ـ لأن ذلك سيسب ردود فعلٍ كثيرة ـ هذا ليس السبب

Evet, ondan değil.
لا هذا ليس السبب

Yani evet, hip hoptan nefret ederim; ama ondan değil.
لكن هذا ليس السبب

- Deli gibi öfkeleniyorum. - Evet ama bu sebep değil.
استشيط غضباً - أجل, لكن هذا ليس السبب -

Bu esas sebep değil.
هذا ليس السبب الرئيسي

- Yine, sebep değil.
مرةً أخرى ليس السبب

Bu sadece mesleki sorumluluk ve başarının çarpık görüşünü güçlendiriyor olsa da, pek çok genç ve umutlu insanın mimarlık okumasının sebebi bu değil.
إنها فقط تدعم وجهة النظر المشوهة للمسؤلية المهنية و النجاح و لكن هذا ليس السبب فى أن كثير من شباب المتفائل يصبحون مهندسين معماريين.