Dr. Bailey, Huevelmans Gölü'nde kaybolan tek kişi değil iki hafta önce bir izci grubu fosil araştırması için buradaymış. | Open Subtitles | الدّكتور بيلي ليس الشخص الأول للذهاب فقدان من بحيرة هويفيلمانس مؤخرا. قبل أسبوعين، قوّات كشّاف كان خارج صيد متحجّر هنا. |
Ne yazık ki, Steve Titus birinin sahte anısı yüzünden hapse giren tek kişi değil. | TED | وللأسف, ستيف تايتس ليس الشخص الوحيد الذي يدان بسبب ذكرى خاطئة لشخص ما. |
Tanışalı bir yıl olmadı ve henüz fark etmediysen, pek paylaşımcı biri değil. | Open Subtitles | لقد عرفته منذ أقل من سنة وهو ليس الشخص الذي يشارك بأسراره |
Ama o, her zaman güvenebileceğin biri değil. | Open Subtitles | ولكنه ليس الشخص الذي من المفترض .. أن تعطيه ثقتك دائماً |
Çünkü o artık aşık olduğum adam değil ve uzun zamandır da böyle. | Open Subtitles | لإنهُ ليس الشخص الذي وقعت في غرامهُ. وهو لم يعد كذلك منذ فترة. |
O bu yola birlikte çıktığımız adam değil artık, bunu biliyorsun. | Open Subtitles | إنه ليس الشخص الذي بدأنا معه وأنت تعرف هذا |
- Ama doğru insan değil. | Open Subtitles | ولكن ليس الشخص الصحيح |
Yeşil olan o değil. Benim. Bu iş nereye gidiyor? | Open Subtitles | هو ليس الشخص الأخضر، أنا كذلك إلى أين ستصل ؟ |
Düşünüyorum da, belki de Joey şu ara benim için doğru kişi değil. | Open Subtitles | أنا أظن أن جووي ليس الشخص المناسب لي حالياً |
Sandığın kişi değil. | Open Subtitles | أنت لا تعرف جون كايسي ليس الشخص الذي تظنونه |
Hadi, gidelim. O aradıkları kişi değil. | Open Subtitles | هيّا، لنذهب، إنه ليس الشخص الذين يبحثون عنه |
Ona ben hayat verdiğime göre o kişi ben olmalıyım hayatını almaya çalışan kişi değil. | Open Subtitles | بالطبع يجب ان يكون الشخص الذى أعطاه الحياة ليس الشخص الذى حاول أخذها منه |
Kendisini zannettiği kişi değil ama tam da bizim düşündüğümüz gibi biri." | Open Subtitles | إنه ليس الشخص الذي يعتقدُ أنه هو, و لكننا بالضبط من نعتقد أنه هو. |
- Aldığı görevi tamamlamayacak biri değil. | Open Subtitles | حسنا , إنه ليس الشخص الذى يحاول تلخيص مهمة |
O, birlikte çok zaman geçirmek istediğim biri değil. | Open Subtitles | هذا ليس الشخص الذى اود ان اقضى وقتا طويلة معه هذا ؟ |
Kurşun sıyırdı..sana uygun biri değil o bak inan..iyi biri ama.. | Open Subtitles | رودني ليس الشخص المناسب ربما يكون , لكن لا انه شخص جيد |
Pando dalga geçilecek bir adam değil. | Open Subtitles | باندو ليس الشخص الذي يجب إثارة غضبه |
Bu ayrıldığın adam değil, değil mi? | Open Subtitles | إنه ليس الشخص الذي تركته اليس كذلك؟ |
Bu... ayrıldığın adam değil, di mi? | Open Subtitles | إنه ليس الشخص الذي تركته اليس كذلك؟ |
Bence bu aynı insan değil. | Open Subtitles | وانا اظن انة ليس الشخص نفسة |
O yüzden rahatım. Çünkü Sa Woo müzakere esnasında birini öldürecek bir insan değil. | Open Subtitles | وما أؤمن به هو أن (سا وو) على الأقل ليس الشخص الذي يقتل أثناء المفاوضات |
Hamile olan o değil. Senin yerinde olsa altına sıçıyor olurdu. | Open Subtitles | أنه ليس الشخص الحامل لأنه سوف يتغوط ببنطاله لو كان كذلك |
Demek istediğim, unvanı almak istiyorsan belki de seni götürecek kişi o değildir. | Open Subtitles | اذا اردت الوصول الى اللقب هو ليس الشخص الصحيح لايصالك |
Bazen istediğimiz kişi doğru kişi değildir. | Open Subtitles | واحياناً الشخص الذي نظن أننا نريده ليس الشخص المناسب لنا |