"ليس المكان" - Traduction Arabe en Turc

    • bir yer değil
        
    • yer değildir
        
    • yer olmadığını
        
    • ne yeri
        
    • yer sayılmaz
        
    • yer orası değil
        
    • yer burası değil
        
    • Burası yeri değil
        
    • yanlış yer
        
    • uygun değil
        
    • yer değil burası
        
    Oradaki haç işaretli yer aslında kutsal bir yer değil. Open Subtitles عندهم السيد المسيح على الصليب ولكن هذا ليس المكان المقدس.
    Yani kimsenin laptop getireceğini düşüneceğin türde bir yer değil. Open Subtitles أعني، ليس المكان الذي يتوقع أن يجلب أحدهم حاسوب إليه.
    Köprü, bir savaş tatbikatında bulunmanız gereken bir yer değildir. Open Subtitles مقصورة القيادة ليس المكان الذي يجب ان تكونا فيه أثناء المعركة
    Ona bunun küçük bir kız için yer olmadığını söyledi. Open Subtitles قالت له أن هذا ليس المكان المناسب لنشأة فتاة صغيرة
    Kıdemli şef Brashear, bunun ne yeri, ne de zamanı... Open Subtitles هذا ليس المكان و لا هذا هو الوقت للسيد براشير
    Bir çocuğu davet etmek için en güzel yer sayılmaz. Open Subtitles أنه ليس المكان الأكثر إغراء لتشجيع طفل لزيارته
    Geldiğim yer orası. Kalmayı seçtiğim yer orası değil. Open Subtitles هذا المكان الذي أتيت منه، و ليس المكان الذي اخترت ان ابقى فيه
    Bu daha az. Asıl yer burası değil. Open Subtitles لا قيمة لهذا هنا ليس المكان المناسب للحفر
    Burası yeri değil sanırım lanet şeyi yapıyor. Open Subtitles أعتقد أن هذا ليس المكان الذي تبني فيه الجهاز اللعين
    Şehir parkı tuvaleti düğün elbisesi için pek uygun bir yer değil. Open Subtitles الحمام في حديقة المدينة ليس المكان الأكثر ملاءمة للبس فستان الزفاف, لكن
    Annene bakarsan... yani annenle ben karar verdik ki burada... burası senin yetişeceğin bir yer değil. Open Subtitles انه لقد قررت انا وايها ان هذا ليس المكان المناسب لنموك
    Doğru. Adam gibi bir tatil lazım sana. Burası uygun bir yer değil. Open Subtitles تلك النقطة تحتاج عطلة حقيقية هذا ليس المكان لواحد لوحدة
    Bir dakika dur. Açmak için zamana ihtiyacımız var, burası uygun bir yer değil. Open Subtitles انتظر لحظة نحتاج وقتا لفتحه و هذا ليس المكان المناسب
    Bütçe denetimi yapmak için gidilen en normal yer değildir orası. Open Subtitles هذا ليس المكان الطبيعي لتكون فيه حين تقوم باستعراض الميزانية إنها منطقة محظورة
    Belki burası bu tartışmayı yapmak için doğru yer değildir anne. Open Subtitles حسناً، ربما هذا ليس المكان المناسب لإجراء هذا النقاش، أماه
    Neden senin için asla iyi zaman ve yer olmadığını hissediyorum? Open Subtitles لماذا يلازمك إحساس أنه ليس المكان و لا الزمان ؟
    Annem, buranın küçük bi kıza göre bir yer olmadığını söylemişti. Open Subtitles قالت له أن هذا ليس المكان المناسب لنشأة فتاة صغيرة
    Bu konuşmanın ne yeri ne de zamanı. Open Subtitles هذا ليس المكان أو الزمان المناسب لهذه المحادثة.
    Ve burası senin tarzın bir yer sayılmaz. Open Subtitles و هو ليس المكان المناسب لك تماماً
    Tek gittiği yer orası değil. Open Subtitles ليس المكان الوحيد الذي كانت فيه
    Bakabileceğimiz tek yer burası değil. Open Subtitles إن هذا ليس المكان الوحيد الذي يمكننا البحث فيه
    Burası yeri değil. Sen de gayet iyi biliyorsun. Open Subtitles ليس المكان مناسباً لهذا وتعرف ذلك
    Ama haberin olsun, burası sorunu çözmek için yanlış yer. Open Subtitles إعلم فحسب أن هذا ليس المكان لحل المشاكل
    Sanırım gözlem güvertesi de bu iş için uygun değil. Open Subtitles أظن أن مكان المراقبة على سطح السفينة ليس المكان الذي يجب التواجد به أيضاً
    Ama eğitimi için iyi bir yer değil burası. Open Subtitles ولكنه ليس المكان المناسب ليتابع فيه دراسته

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus