"ليس بأمر" - Traduction Arabe en Turc

• şey değil
• O kadar da

Söylemekten nefret ediyorum ama lisede hamile kalmak duyulmamış bir şey değil.
أكره أن أقول هذا لكن حمل الفتيات في الثانوية ليس بأمر مستغرب

Halk talep ettiği zaman dostça davranmak kötü bir şey değil.
أن أكون ودية مع المعجبون متى يطلبون ذلك ليس بأمر سيء

Tek demek istediğim seni sevme nedenlerim aynada görebileceğin bir şey değil.
كل ماأريد قولة هو إن السبب الذي يدفعني إلى حبك ليس بأمر يمكنك أن تريه في المرآة

Seni bu hale getirdi. Ve bu hiç de kötü bir şey değil.
لقد جعلتك ما أنت عليه الآن وهذا ليس بأمر كريه

Hey, O kadar da önemli değil, dostum. Olayların doğal akışı böyle.
ليس بأمر جلل يا صاح هذا مجري الأحداث الطبيعي

- Büyütülecek bir şey değil.
ليس بأمر كبير. يصبح كذلك إذا كان أحدهم إنتهي ميتاً.

Bu o kadar kolay bir şey değil.
هو اخر شخص يمكن أن يقدم أية معلومات مفيدة؟ هذا ليس بأمر السهل.

- Evet, öyle. Duş almak için uğramıştım. Önemli bir şey değil.
نعم, لقد دخلت قليلاً من أجل الاستحمام, ليس بأمر مهم

Hayır, yok. Halledemeyeceğim bir şey değil. Teşekkürler bu arada.
لا، لا، إنه ليس بأمر لا أقدر التعامل معه شكراً مع ذلك

Tamam, büyütülecek bir şey değil ama sinirlenme.
حسناً ليس بأمر مهم لكن لا تغضب

Bu, bir gecede öğrenebileceğin bir şey değil.
هذا ليس بأمر تتعلمه خلال ليلة وضحاها

Bu kistik bir kütle. Bu olağandışı bir şey değil.
كتلة كيسيّة، إنه ليس بأمر نادر الحدوث

Bu, onun tek başına yapabileceği bir şey değil.
هذا ليس بأمر ستبتدعه من تلقاء نفسها

Güzel bir şey değil çünkü bir şey değil.
انه ليس بأمر جيد لأنه ليس أمرا

Yardımcı şeflik O kadar da abartılacak bir şey değil. Kral mı be?
مساعد الشيف ليس بأمر جلل هل هو ملك ؟

O kadar da sıra dışı bir şey değil.
أنه ليس بأمر عادى

İyi bir şey değil.
إنه ليس بأمر جيد

Önemli bir şey değil, efendim.
أتعلم سيدي، أنه ليس بأمر مهم.

Ah, bu önemli bir şey değil.
هذا ليس بأمر هام

Uykularımı kaçıracak bir şey değil.
هذا ليس بأمر يجعلني لا أنام