Senin için değil tabii. Sen mahzene hapsedileceksin. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لك كما هو واضح , أنت ستكون مثبتاً بالقفل في السرداب |
Senin için değil tabii. Arka arkaya üç kez mi kaybettin şimdi? | Open Subtitles | حسنآ , ليس بالنسبة لك لقد خسرت ثلاث مرات على التوالي |
- Okul yarım saat önce bitti. - Senin için değil. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لك فلديك ساعتين إضافية من عقوبة الحجز |
- Okul yarım saat önce bitti. - Senin için değil. Önümüzdeki 2 hafta boyunca her gün 2 saat cezaya kalacaksın. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لك فلديك ساعتين إضافية من عقوبة الحجز للأسبوعين القادمين |
Belki Senin için değil ama yarın oy verecek milyonlar için var. | Open Subtitles | ،ربما ليس بالنسبة لك ولكن للملايين من الأمريكان الذين على وشك الإدلاء بأصواتهم غداً |
Senin için değil ama düşmanların için sorun. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لك لكنه كذلك لأعداءك |
- Senin için değil. - Hayır, tamam, | Open Subtitles | ـ ليس بالنسبة لك ـ لا، حسنا |
En azından, Senin için değil. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لك على الأقلّ |
Senin için değil. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لك. |
Ve Senin için değil. | Open Subtitles | و ليس بالنسبة لك |
- Belki Senin için değil. | Open Subtitles | -ربما ليس بالنسبة لك |
- Şey,Senin için değil. | Open Subtitles | - حسناً، ليس بالنسبة لك. |
Senin için değil. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لك |
Senin için değil. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لك |
Senin için değil. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لك |
Senin için değil. | Open Subtitles | ليس بالنسبة لك |