"ليس بذلك السوء" - Traduction Arabe en Turc

    • kadar da kötü değil
        
    • O kadar kötü değil
        
    • kötü de değil
        
    • kadar kötü değildir
        
    Hadi, bununla baş edebilirsin. O kadar da kötü değil. Open Subtitles هيا , يمكنك التعامل مع هذا الأمر ليس بذلك السوء
    O kadar da kötü değil ya. Dert yanıyorum işte. Open Subtitles الأمر ليس بذلك السوء فعلا انا انفس عن غضبي فقط
    Öyle düşünüyorsun. Ama yaptığın zaman o kadar da kötü değil. Open Subtitles تظنين ذلك، لكن عندما تقومين بذلك ستكتشفين أنه ليس بذلك السوء.
    Hayır O kadar kötü değil. Sürekli ağrı kesici veriyorlar. Open Subtitles لا ، ليس بذلك السوء لقد اعطوني الكثير من مسكنات الالم
    Çok kötü değil. İyi de değil, ama kötü de değil. Open Subtitles هذا ليس سيء وليس جيد ايضاً ولكنه ليس بذلك السوء
    Hadi ama anne. Fransız yemekleri o kadar kötü değildir. Patates kızartması ısmarla. Open Subtitles بالله عليك أمي الطعام الفرنسي ليس بذلك السوء ، فقط أطلبي رقائق شيبس
    Evet, o kadar da kötü değil. Open Subtitles إنه ليس بذلك السوء.. أبدو بشكل اسوأ مما أشعر به
    Kemiklerim olmaması sizi biraz endişelendirmiş olabilir ama baştan söyleyeyim, o kadar da kötü değil. Open Subtitles أنا اعلم أن هذا سيقلقكم بخصوص عدم وجود عظام لكي أنا اخبركم إنه ليس بذلك السوء
    O kadar da kötü değil . Sonra düzeltebilirsin. Al bunu tak. Open Subtitles انه ليس بذلك السوء , يمكنك تعديله جربي هذا
    O kadar da kötü değil. Kurtul artık şu ruh halinden. Open Subtitles هيا , أمي ,أنه ليس بذلك السوء البعض خارجاً عنه
    Olsun ben de aynısını yaptım Bu o kadar da kötü değil Open Subtitles حتى انا فعلت نفس الشيء انه ليس بذلك السوء
    O kadar da kötü değil. Arkamıza yaslanıp penisimizi güçlendiriyoruz ve para alıyoruz. Open Subtitles ذلك ليس بذلك السوء يدفعون لنا لنتمدد ونحصل على تدليك لقضيبنا
    Bir abin olması o kadar da kötü değil. Open Subtitles أتعرفون، إن امتلاك أخ أكبر ليس بذلك السوء
    Haydi ama, o kadar da kötü değil. Ben senin kötü kalpli üvey annen değilim sonuçta. Open Subtitles هيا، إنه ليس بذلك السوء أنا لست زوجة أبيك الشريرة
    Haydi ama, o kadar da kötü değil. Ben senin kötü kalpli üvey annen değilim sonuçta. Open Subtitles هيا، إنه ليس بذلك السوء أنا لست زوجة أبيك الشريرة
    Hayır, o kadar da kötü değil. Open Subtitles . هو يستولي على كل شيئ . لا ، هو ليس بذلك السوء
    Biraz karışık geldiğinin farkındayım, ama sizin için ayrıntılandıracağım ve bu o kadar da kötü değil aslında. Open Subtitles أعلم أنها تبدو معقدة، لكني سأبسطها لكم وإنها ليس بذلك السوء
    Dinle. O kadar da kötü değil. Biraz zaman alıyor sadece. Open Subtitles استمع إلىّ ، الأمر ليس بذلك السوء كل شيء يحتاج فقط إلى بعض الوقت الإضافي
    Durum O kadar kötü değil. Open Subtitles انتظر فحسب مزيدا من التعليمات الأمر ليس بذلك السوء
    O kadar kötü değil. Beni Toskana'ya götürüyor. - Ne romantik. Open Subtitles "هو ليس بذلك السوء سيأخذني إلى"تسكانيا هذا رومنسياً
    O kadar kötü değil, bayanlar ve baylar. Open Subtitles إنه ليس بذلك السوء. سيداتي و سادتي.
    Ama kötü de değil sanırım. Open Subtitles ليس بذلك السوء.
    O kadar kötü değildir aslında, inan bana. Open Subtitles أنهُ ليس بذلك السوء هو لا يقصد ذلك حقاً , أتدركِ ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus