Senin kadar değil. Az önce beleş güncellemeyi kaçırdın. | Open Subtitles | ليس بمثل سوءك لقد فقدتَ للتو رفع طاقة مجاني , ها قد فعلتها مجدداً |
Sevgilimi küçük bir akrabalık fantezisi ile azdırmaya çalışmam kadar değil ama epey kötü bir fikir. | Open Subtitles | حسناً، ليس بمثل سوء محاولتي لاثارة صديقتي عن طريق مخيّلتي الصّغيرة، ولكنّها قريبة جداً منها. |
Ama analiz kadar değil. | Open Subtitles | ولكنه ليس بمثل متعة التفاضل والتكامل. |
Senin bizim için çalışmanı çok isteriz. Ama bu şekilde değil. | Open Subtitles | ونحن لم نكن نتمنى أكثر من أن تأتى للعمل معنا ، ولكن ليس بمثل هذه الطريقة |
Sadece gördüğün şekilde değil. Daha hızlı ya da daha yavaş yapabilirim. | Open Subtitles | ليس بمثل الطريقة التي شاهدتها استطيع فعلها بسرعة او ببطئ |
Onu bir daha görmeyecek değilim ki. | Open Subtitles | إنه ليس بمثل أنها لن تعود مرة اخرى انصت .. |
Onu bir daha görmeyecek değilim ki. | Open Subtitles | إنه ليس بمثل أنها لن تعود مرة اخرى انصت .. |
Senin güzel göğüslerin kadar değil sevgilim. | Open Subtitles | ليس بمثل حرارة جمالك يا آنستي |
Ama senin onlarınkine olduğu kadar değil. | Open Subtitles | ولكن ليس بمثل ما تحتاجين لهم |
Senin kadar değil. | Open Subtitles | ليس بمثل معاملتك لي |
Senin kadar değil. | Open Subtitles | ليس بمثل غرابتك |
Bu kadar değil. | Open Subtitles | ليس بمثل الآن |
Her zaman tuhaf biri gibiydi ama bu şekilde değil. | Open Subtitles | بدا دائما غريبا لكن ليس بمثل هذا |