"ليس بمكان" - Traduction Arabe en Turc

• yer değil

Çekildiği yer de öyle sıradışı bir yer değil, şu Porto Rico'daki meşhur biyolüminesans körfezlerden biri değil burası. Aslında San Diego limanında çekilmiş.
وهذا ليس بمكان غريب مثل واحد من الخلجان ذوات الضوء المتلأليء في بورتيريكو، في الواقع صورت هذه في ميناء سان دييجو.

Fizikle ilgili aklınıza gelecek ilk yer değil ama, öte yandan buraya bir neden için indik.
إنه ليس بمكان تفكر بتجربة الفيزياء فيه ولكن من ناحية أخرى فنحن نتجه لأسفل لسبب

Burası o kadar da kötü bir yer değil canım. Tombala. Biraz et lazım.
هنا ليس بمكان سيء, ياعزيزتي نحتاج لبعض اللحم

Gidilecek çok da kötü bir yer değil.
.كان مريحاً .ليس بمكان سيء للذهاب إليه

Burası, kesinlikle yavru bir koati için uygun bir yer değil.
ليس بمكان للقوطيات الصغيرة بالتأكيد

Burası, geleceğin Führer'inin çocuklarının annesi için uygun bir yer değil.
هذا ليس بمكان أُم أطفال قائد المستقبل

En rpmantik yer değil biliyorum, ama bu özel.
أعرف أن هذا ليس بمكان رومانسي، ولكن... إنه خصوصي.

Herkesin girebileceği bir yer değil.
ليس بمكان يمكن لأي أحد البقاء فيه.

Çok kötü bir yer. Hiçbir annenin çocuğunu bırakacağı bir yer değil.
إنه ليس بمكان قد تضع أيّ أمّ ابنها فيه

Burası kızım için güvenli bir yer değil baba.
هذا ليس بمكان آمن لأبنتي الآن يا أبي

Orası hoş bir yer değil.
انة ليس بمكان لطيف.

Burası iyi bir yer değil.
هذا ليس بمكان ٍنبقى فيه

Başlamak için fena yer değil.
انه ليس بمكان سئ لكى نبدأ

Burası öylesine bir yer değil.
إذًا، فهذا ليس بمكان ما

Orası, yolumun tekrar düşeceği bir yer değil.
ليس بمكان أخطط للعودة إليه

Ziyaret etmek için çok eğlenceli bir yer değil ha?
ليس بمكان ممتع لتزوريه؟

Ziyaret etmek için çok eğlenceli bir yer değil.
ليس بمكان ممتع لتزوريه.

Bir yer değil, bir isim.
إنه ليس بمكان إنه اسم

Gece çöküyor ve burası tekin bir yer değil.
الليل يهبط وهذا ليس بمكان أمن

Derek'in hedefini ele geçirmesi için hiç de uygun bir yer değil.
ليس بمكان مثالي لـ(ديريك)، للإمساك بهدفه