"ليس بهذا السوء" - Traduction Arabe en Turc

    • kadar da kötü değil
        
    • O kadar kötü değil
        
    • fena değil
        
    • o kadar da kötü
        
    • kadar kötü değildir
        
    • kadar da kötü değildir
        
    Sizden uzak kalmamı saymazsak, o kadar da kötü değil. Open Subtitles عدا أنه يفصلنى عنكم يا أحبائى, فهو ليس بهذا السوء
    O kadar da kötü değil. Eninde sonunda onları yakalayacağız. Open Subtitles انة ليس بهذا السوء سوف نقبض عليهم على اية حال
    Sizinki... bir şeylere inanma isteğiyse... bu o kadar da kötü değil. Open Subtitles ولكن لو كان الأمر يخصك وأنت تريد أن تؤمن بشيئ ؟ حسناً، هذا ليس بهذا السوء
    O kadar kötü değil. Kaçmamıza yardım ettin. Open Subtitles الامر ليس بهذا السوء ، لقد ساعدتنا على الهرب
    Yani okuldakilerden bazıları morondur ama O kadar kötü değil. Open Subtitles أقصد، يُمكن للأطفال أن يكون أغبياء، لكن... ليس بهذا السوء.
    Bugün fena değil. Ama belki şimdi uyuyordur, görmek ister misiniz? Open Subtitles حالها ليس بهذا السوء اليوم لكنها نائمة الان
    Belki de göründüğü kadar kötü değildir. Open Subtitles ربما الأمر ليس بهذا السوء الذي يبدو عليه
    Şu kış bir geçse. - Kış o kadar da kötü değildir... Open Subtitles ـ قبل هذا الشتاء الفظيع ـ الشتاء ليس بهذا السوء
    O kadar da kötü değil. Biraz makyaj yaparsan kapanır. Open Subtitles إنّه حقاً ليس بهذا السوء فقط غطّه ببعض الماكياج
    - Sanırım o kadar da kötü değil. Open Subtitles ـ أعتقد أن الأمر ليس بهذا السوء ـ ماذا تعني؟
    O kadar da kötü değil. Ben sadece... Üzerime şu mavi sudan gelmiş mi? Open Subtitles ليس بهذا السوء هل اوجد على تلك المياه الزرقاء ؟
    O kadar da kötü değil. Open Subtitles هيا , الامر ليس بهذا السوء ليس بهذا السوء
    O kadar da kötü değil. Geri getirebiliriz. Open Subtitles الامر ليس بهذا السوء يمكننا اعادته لما كان عليه
    Aslında, orada yaşıyorum; o kadar da kötü değil. Open Subtitles في الواقع , أنا أعيش هناك , إنه ليس بهذا السوء
    Bayıldığımı söyleyemem, ama annemi mutlu ediyor ve o kadar da kötü değil. Open Subtitles انه ليس تماما ككوب الشاي الخاص بي لكنه يجعل امي سعيده انه ليس بهذا السوء انا فخورة بك
    - O kadar da kötü değil dostum! - Ne kötü ne de yeterince iyi. Open Subtitles ليس بهذا السوء, ليست جيدة كفاية بحق المسيج يا ويلر
    O kadar kötü değil oldukça kötü annem de ki gibi aynı güzel olur sahilden gidebiliriz umarım gördüğüm en iyi sandalyedir bebekleşme yolda yemek alabiliriz baronu uzun süre yalnız bırakmak istemiyorum Open Subtitles ليس بهذا السوء. وهذا أمر سيء جدا. انها مجرد مثل واحد كانت أمي.
    O kadar kötü değil. Görevliyi tanıyorum. Open Subtitles هذا ليس بهذا السوء ... أَعْرفُ البوّابَ الليلى
    Canım, O kadar kötü değil. Open Subtitles عزيزتي، إنَّ الأمر ليس بهذا السوء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus