- Pek sayılmaz ama şu anda yapacak bir şey yok. | Open Subtitles | ليس تماما ولكن لا يوجد الكثير الذي استطيع فعله لها الان |
Pek sayılmaz. Geçmişte o adamlara hizmet ettim ve paylaştığımız bilgiler var. | Open Subtitles | ليس تماما لقد خدمت هؤلاء الرجال في الماضي |
Pek sayılmaz, ama büyük bir Amerikan arabası aradığımız söyleyebilirim. | Open Subtitles | ليس تماما ولكننا نبحث عن سيارة امريكية كبيرة. |
Tam olarak değil. Ama gördüğüm her şeyi oldukça iyi hatırlayabilirim. | Open Subtitles | ليس تماما ، ولكن بإمكانى تذكر ما أراه إلى حد كبير |
Tam olarak değil. Cihaz neden Teal'c'e de sana davrandığı gibi davranmadı? | Open Subtitles | ليس تماما ، لماذا لم يتصرف الجهاز مع تيلك على نفس النحو ؟ |
Pek değil. Durağı kaç şoför kullanıyor? | Open Subtitles | لا,ليس تماما, كم سائقا يستخدم هذا الموقف ؟ |
- Osborne, sana "efendim" gibi mi görünüyorum? - Pek değil, efendim. | Open Subtitles | اوسبورن هل ابدو كسيد بالنسبه لكى ليس تماما ياسيدى |
Ve özgüven neredeyse geri geliyor ama Tam değil. | TED | ويمكنكم أن تروا كيف ترجع الثقة بالنفس إلى حد ما٬ ولكن ليس تماما. |
Dermansız düşünceler mi? Pek sayılmaz, Bayan Browne. Derin düşünceler aklı ilham gelmesine açık hale getirir. | Open Subtitles | ليس تماما انسة برون , الالهام هو ان تجعلي فكرا ما يتطور لينقل الصور |
Pek sayılmaz ama başkaları ağaçları hissederken ben çölü hissediyorum. | Open Subtitles | ليس تماما ، لكن ما يشعر به الآخرين تجاه أشجار أشعر به تجاه الصحراء |
Pek sayılmaz çünkü çabucak girip çıkmak istiyorsan, bilmek zorundasın. | Open Subtitles | ليس تماما ان اردت في الدخول والخروج سريعًا يجب عليك ان تعرف |
Aynı düşünce-- Pek sayılmaz. | TED | نفس الفكرة .. حسنا .. ليس تماما. |
- Pek sayılmaz efendim. | Open Subtitles | حسنا هذه أخبار جيدة ليس تماما سيدي |
Pek sayılmaz. Basit bir işlem. | Open Subtitles | ليس تماما, انه مجرد اجراء خارجي |
Tam olarak değil, efendim. Bu işin içinde olma ihtimali var. | Open Subtitles | ليس تماما سيدى هناك احتمال أنه مشترك فى العملية |
Tam olarak değil, efendim. Bu işin içinde olma ihtimali var. | Open Subtitles | ليس تماما سيدي هناك احتمال أنه مشترك في العملية |
Tam olarak değil, ama eminim iletişime geçeceklerdir. | Open Subtitles | ليس تماما ولكنى اثق انهم سيكونوا على اتصال |
- Hayır, Tam olarak değil. | Open Subtitles | لكنك لم تستطع النجاح,اليس كذلك؟ لا,ليس تماما |
Pek değil. Sana daha iyi davranabileceğinin farkına mı vardı? | Open Subtitles | ليس تماما, هل ادركت انها لن تجد شخصا افضل |
Pek değil yani sadece Cadılar Bayramı'nda bize elma veren bir adam hatırlıyoruz ve pek de iyi biri olmadığını. | Open Subtitles | ليس تماما أعني ، أتذكر أنه كان يقدم تفاحا في الهالويين ولم يكن لطيفا جدا |
Pek değil... İkimiz bir ara dışarı çıkalım. | Open Subtitles | ليس تماما أنت وأنا , يجب أن نتسكع في وقت لاحق |
Tam değil. Okulum Anma sergisinde bulunsun diye... | Open Subtitles | ليس تماما, المخابرات تريد واحدا آخر كتذكار |
Tam sayılmaz. | Open Subtitles | حسنا,ليس تماما ليس... بعد |