Evet, biliyorum, meme bezleri olmaması onun suçu değil. | Open Subtitles | نعم، أعلم أنه ليس خطأه أنه لا يملك غدد ثديية |
Feda ettiğinden daha fazlasının ondan alınması onun suçu değil. | Open Subtitles | إنه ليس خطأه إنه أخذ منه أكثر من ما اراد أن يعطي |
Bir kaçığın binaya ateş açması onun suçu değil. | Open Subtitles | ليس خطأه ان هناك وغد يطلق النار على المبنى |
onun hatası değil, Cameron. Hepimizin pili bitti burada. | Open Subtitles | إنه ليس خطأه , يا كاميرون جميعنا متعبون هنا |
Hayır, hayır. Onu rahatsız etmeyin. Bu saçmalık olur, bu onun hatası değil ya. | Open Subtitles | لا، لا تزعجه، سيكون ذلك سخيفاً ليس خطأه |
Bu onun hatası değil. | Open Subtitles | ليس خطأه إنها مصادفة |
Onun suçu yok. Gelmesini ben istedim. | Open Subtitles | إنه ليس خطأه أنا من طلبت منه المجيء |
- Bu onun suçu değildi, benim suçumdu! - Sus! | Open Subtitles | ـ هذا ليس خطأه ـ اصمتى |
Bu kadar uzun sürmesi onun suçu değil! | Open Subtitles | أنه ليس خطأه أن الأمر أستغرق كل هذا |
Bu onun suçu değil, bizim suçumuz. | Open Subtitles | حسنا، فإنه ليس خطأه. هو خطأنا. |
onun suçu değil. Üstüne gitme. | Open Subtitles | تمهل إنه ليس خطأه على مهلك عليه |
Ama ona kızmıyorum. onun suçu değil, biliyorum. | Open Subtitles | و أسامحه أعرف بأنه ليس خطأه |
Hayır anne, onun suçu değil. | Open Subtitles | كلا , أمي , إنه ليس خطأه |
Ama bu onun suçu değil. Annesinin suçu. | Open Subtitles | لكن هذا ليس خطأه إنه خطأ أمه |
- Jack, onun suçu değil. - Daniel... | Open Subtitles | جاك, أنه ليس خطأه دانيال |
onun hatası değil, başkasının hatası. | Open Subtitles | أنه ليس خطأه أنه خطأ شخص آخر |
- Bu onun hatası değil. | Open Subtitles | انا زوجه حسنا هذا ليس خطأه |
Bu onun hatası değil. | Open Subtitles | ذلك ليس خطأه بالدات |
Bu onun hatası değil, kızı ben sakladım. | Open Subtitles | هذا ليس خطأه . . لقد كنت أنا أخفيها ... |
onun hatası değil. | Open Subtitles | أوه، هذا ليس خطأه. |
Evet, ama aslında onun hatası değildi. | Open Subtitles | نعم، ولكنه للحق ليس خطأه |