Sorun yaşaman benim suçum değil. Bu senin fikrindi, değil mi? | Open Subtitles | ليس ذنبي أن تواجه المتاعب، فتلك كانت فكرتك بالاساس |
Senin mısır şekeri çocuklardan birinin madalyamı çalması benim suçum değil. | Open Subtitles | ليس ذنبي أن إحدى أطفال مملكتك سرقت ميداليتي |
Bu benim suçum değil. Şirket alımları dondurdu. | Open Subtitles | افهمي، ليس ذنبي أن شركة وضعت قانون لإيقاف التوظيف |
Ben de söyledim. Hamle yaptı. Kötü gitmesi benim suçum değil. | Open Subtitles | فأخبرته, وتحرك ليس ذنبي أن الأمر سار بشكلٍ خاطئ |
Dostum, siz götlerin bunu etraflıca düşünmemesi benim suçum değil. | Open Subtitles | أنت يا رجل، ليس ذنبي أن أحمق مثلك لا يستنتج هذا الأمر. |
Tavşan'ın başını belaya sokması benim suçum değil. | Open Subtitles | ليس ذنبي أن الأرنب توّرط في مشكلة |
Stanley'nin bütün gün pencereden dışarı bakıp böyle bir olay olmasını beklemesi benim suçum değil. | Open Subtitles | ليس ذنبي أن "ستانلي" يجلس بقرب النافذة طوال اليوم منتظراُ لحدوث مثل هذا الشيء |
Senin oğlan Auggie'nin işi alamaması benim suçum değil hem. | Open Subtitles | ليس ذنبي أن صديقك " آجي " لم يحصل على العمل |
Ama kalbimin başka planlarının olması benim suçum değil. | Open Subtitles | ليس ذنبي أن قلبي له خطط أخرى |
Bo, oğlunun karısını döven bir şerefsiz olması benim suçum değil. | Open Subtitles | " بو " ليس ذنبي أن ابنك حقير يضرب زوجته |
Jerry'nin salak olması benim suçum değil. Baba! | Open Subtitles | هيه ، ليس ذنبي أن جيري غبي |
Mahallemizde her şeyin boka sarması benim suçum değil. | Open Subtitles | إنه ليس ذنبي أن تتداعى أمورنا |
Kadınların bana dayanamaması benim suçum değil. | Open Subtitles | ليس ذنبي أن النساء لا تقاومني |