"ليس ذو" - Traduction Arabe en Turc

• değil

Pekala. Nick, pek üst basamaklarda değil.
حسنا، إنه ليس ذو مستوى عالي في مناصب العائلة

Bu koz değil ki. Bu zaten son davam, unuttun mu?
هذا ليس ذو تأثير، فهذه قضيتي الأخيرة، أتذكرين؟

Çift taraflı zatürree. O kadar önemli bir şey değil.
ذات الرئتين ذلك ليس ذو أهمية، أليس كذلك؟

Hayır, tabi ki bu benim rüyalarımdaki iş değil ve maaşı da çok cazip değil.
كلا كلا , انه ليس العمل الذي حلمت فيه وانه ليس ذو مرتب جيد

Önemli bir şey de değil ama birden gözüme erkek gibi göründü.
الامر ليس ذو اهميه ولكن بلا داعى .. بدا لى كرجل

Şimdi bu adam... Öyle karizmatik biri değil.
والآن، ذلك الرجل ليس ذو كاريزما قوية في الواقع

Sadece bir laboratuvar hatası olmuş. Büyütülecek bir şey değil.
قالوا أنه مجرد أختبار بسيط ,ليس ذو أهمية

Taşra memurluğu pek önemli değil, ama güzel arabası var.
المفتش ليس ذو أهمية، لكن عربته رائعة

Çok da önemli değil.
إنه لا شيء يذكر ليس ذو أهميَّة

Sorun değil, zaten çok olgun karşıladı.
ليس ذو بال لقد كان مهتماً على أى حال

- Önemli bir şey değil. - Tamam, sadece tek seferlik.
-إنه ليس ذو أمر مهم حسناً، هذه لمرّة واحدة

Pek değerli bir şey değil ama duygusal anlamı vardı.
ليس ذو قيمة كبيرة، ولكن له قيمة عاطفيّة

Ama ne yazık ki Wyoming kırsalında genişbant hizmeti o kadar harika değil.
للأسف , فالمودم ليس ذو تغطية رائعة هنا في "وايومنغ"

Sayın Yargıç, bu adamın fikirleri konuyla ilgili değil.
سيادة القاضي رأي هذا الرجل ليس ذو صلة

Yabancı bir güç değil ama benim seçtiğim zayıf bir İngiliz ile evlenecek.
ليس ذو نفوذ رجل انجليزي ضعيف من اختياري

Haste, benim yoldaşım... hiç uyanık bir öğütçü değil.
التسرع ليس ذو فائدة

Uzun süreli değil.
عمل ليس ذو أمد بعيد

- Yeterince güçlü değil.
لأنه ليس ذو سلطة كافية

Bu yüzden pek önemli değil.
لذا فان الامر ليس ذو اهمية

-Dediğin gibi, büyük bir olay değil.
-كما قُلتَ، الأمر ليس ذو اهمية