kocası değil, bu bir. İkincisi de, bir konuda mutabık olmamız gerekiyor... | Open Subtitles | أولا, هو ليس زوجها ثانياً, يجب علينا أن نتفق |
Bu kadının kocası kendi kocası değil. | Open Subtitles | زوج تلك المرأة ليس زوجها. |
General Arsanov'a mesajları ileten Jamilla, kocası değil. | Open Subtitles | (جميلة) هي الشخص الذي يسلم الرسائل إلى الجنرال (ارسانوف) ليس زوجها. |
Kesinlikle kocası değil. | Open Subtitles | بالتأكد ليس زوجها |
İyi aileden gelmiş genç bir kadın kendisini kocası olmayan bir adamla yatakta buluyorsa her durumda ayartılmıştır. | Open Subtitles | امرأة يافعة من عائلة رائعة تجد نفسها في سرير رجل ليس زوجها تعتبر وبلا شك مغوية |
Hastanın kocası değil. | Open Subtitles | هو ليس زوجها |
Ama bu durumda bu kocası değil. | Open Subtitles | لكنه ليس زوجها |
- kocası değil. | Open Subtitles | - ليس زوجها |