"ليس شخصاً" - Traduction Arabe en Turc

    • biri değil
        
    • adam değil
        
    • kişi değil
        
    • insan değil
        
    • biri değildir
        
    • birisi değil
        
    • biri değildi
        
    O bir sahtekâr, evet ama genel manada terörist olarak kabul edeceğimiz biri değil. Open Subtitles إنه محتال، أجل ولكنه ليس شخصاً نعتبره تهديداً إرهابياً والمخططات الكبرى للعمليات
    Bannister'ın hayatındaki asıl karakterlerden biri değil. Open Subtitles انه ليس شخصاً رئيسياً في حياة بانيستر
    Tamam tanıdığım biri değil ama birinden duydum. Open Subtitles ليس شخصاً أعرفه، بل شخصاً سمعتُ عنه.
    O, hayatının geri kalanını hapishanede geçirmeyi isteyecek bir adam değil. Open Subtitles هذا ليس شخصاً يريد أن يقضى بقية حياته فى السجن
    Dinle. Alpha'nın profilini çıkaramazsın. O tek bir kişi değil. Open Subtitles أنظر ، يمكنك متابعة السيرة الشخصية لألفا إنه ليس شخصاً
    İşin gerçeği o bir insan değil, değil mi? Open Subtitles إنه ليس شخصاً على اللإطلاق ، أليس كذلك ؟
    Hayır, bir hacker, kurbanını öldürüp parçalayan, ufak ufak doğrayan biri değildir. Open Subtitles لا، قُرصان الحاسوب ليس شخصاً يقتُّل ضحاياه، يمزقّهُم، ويقطّعهُم إلى قِطّع صغيرة.
    O gerçek birisi değil. Onu sen uydurdun. Open Subtitles ذلك ليس شخصاً حقيقياً، لقد اختلقت ذلك
    Özel biri değil. Open Subtitles إنه ليس شخصاً مهماً.
    Senin gibi balık yüzlü biri değil. Open Subtitles ليس شخصاً كوجه السمكة مثلك
    Dosyalarına göz attım, iyi biri değil. Open Subtitles دققت في ملفاته نيل" ليس شخصاً جيداً"
    Önemli biri değil. Open Subtitles ليس شخصاً مهماً
    Rasgele biri değil o. Open Subtitles ليس شخصاً عشوائياً
    Önemli biri değil. Open Subtitles ليس شخصاً مهماً
    İyi biri değil. Open Subtitles أنهُ ليس شخصاً جيداً
    Annen "Çok kötü bir adam değil, bir şansa ihtiyacı var, mutsuz." derdi. Open Subtitles إعتادت والدتك القول أنّه ليس شخصاً سيئاً. بل إنّه يحتاج إلى فرصة، لهذا كان يشعر بالحزن.
    Özür dilerim Majesteleri ama o ihanet planı yapacak adam değil. Open Subtitles ..أنا أسفً يا أيُها الملك لكن أنهُ ليس شخصاً سيتأمرُ للقيام بِالخيانة
    Yok yok hayır, o bir kişi değil. Open Subtitles ياشباب , ياشباب , ياشباب هذا ليس شخصاً
    Bir kişi değil, bir yer. Open Subtitles إنه ليس شخصاً, إنه مكاناً
    O insan değil. Open Subtitles إنه ليس شخصاً
    Kişiliğini mi? - Walter bu bir insan değil. Open Subtitles إنّه ليس شخصاً يا (والتر).
    Genellikle insanlara yardım eder bazen de kontrolünü kaybeder, ama o kötü biri değildir. Open Subtitles هو عادة يساعد الناس لكنه احيانا يفقد السيطرة لكنه ليس شخصاً سيئاً
    Hayır, yaşayan birisi değil, ölü birisiyle, ölü! Open Subtitles ليس شخصاً حياً لابد أن يكون ميتاً
    - Yüzleri anımsamakta biraz yavaşımdır ama Bay Holmes burada olmasını beklediğim biri değildi. Open Subtitles -أجل، اوشكت على التعرف على ملامحهم لكن السيد (هولمز) ليس شخصاً يتوقع تواجده في مكان كهذا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus