Kendini demode ahlak kurallarıyla yaşar halde bulmak iyi bir şey değil. | Open Subtitles | أنه ليس شيء جيد أن نجد أنفسنا بواسطة رمز بالي من السلوك |
bu da su altında şiddetle kasılmanıza neden olur; su altında olabilecek pek iyi bir şey değil. | TED | يجعلك متشنج تحت الماء، ليس شيء جيد أن يحدث تحت الماء. |
Burada söylemek iyi bir şey değil, biliyorum. | Open Subtitles | ليس شيء جيد .ان اقوله الان , اعلم |
Ayrıca, sebepsiz yere asilik yapmak iyi bir şey değildir. | Open Subtitles | والتمرد بدون سبب ليس شيء جيد |
- Bazen bu iyi bir şey değildir. | Open Subtitles | حسنا, احيانا هذا ليس شيء جيد |
Gördüm. Fakat takım arkadaşlarının bunu yapması iyi bir şey değil. | Open Subtitles | ولكن هذا ليس شيء جيد ليفعله رفقاؤك |
Bu hiç iyi bir şey değil. | Open Subtitles | انه ليس شيء جيد |
Hayır, hayır. Bu iyi bir şey değil. | Open Subtitles | لا، هذا ليس شيء جيد |
Sanırım iyi bir şey değil. | Open Subtitles | اعتقد بأنه ليس شيء جيد |