Bana sahada belirtilen bir uzman görüşü lazım Robby terbiyesiz bir çocuk değil ama zorbalığa karşı kendini savunduğu için şu anki grup evinde kalabilir, ve Edgewater'a gönderilmez. | Open Subtitles | انا احتاج رسالة من خبير في المجال يشير الى ان روبي ليس طفلا عنيفا لكنه كان يتصرف دفاعا عن النفس ضد متنمر |
Gabbar Singh öylece gidip yakalanabilecek bir çocuk değil, Takur. | Open Subtitles | جبار سينج ليس طفلا لنحصل عليه حيا ... تاكور. |
O bir çocuk değil, ufak tefek bir adam. | Open Subtitles | هو ليس طفلا هو رجل عجوز قصير جدا |
bebek değil, sanki porno yıldızı. | Open Subtitles | هذا ليس طفلا هذا نجم افلام اباحية |
Ayrıca bu bir bebek değil. | Open Subtitles | ثانيا، هذا ليس طفلا. |
Ben çocuk değilim, diyor. Klinikte sadece çocuklar var. | Open Subtitles | إنه يقول أنه ليس طفلا الموجودون في العيادة جميعهم أطفال... |
Ben çocuk değilim, seni beyinsiz. | Open Subtitles | أنا ليس طفلا, أيها الأخرق. |
Bilmiyorum. Dalga geçtiğimiz bir çocuk değil. | Open Subtitles | لا ادري، هذا ليس طفلا نخدعه |
İşte cevap bu! O bir çocuk değil. | Open Subtitles | هذا هو الجواب انه ليس طفلا |
Ama artık çocuk değil. | Open Subtitles | لكنه ليس طفلا بعد الآن. |
Ve Danny küçük çocuk değil artık. | Open Subtitles | و "داني" ليس طفلا بعد الان |
- O bir çocuk değil! | Open Subtitles | - انه ليس طفلا |
Hayır, bebek değil. O-- | Open Subtitles | لا لا ليس طفلا |
Sana çocuk değilim diyor. | Open Subtitles | وقال إنه ليس طفلا. |