| Bunu daha fazla yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليكِ القيام بهذا بعد الآن. |
| - İstemediğin bir şeyi yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | - لا يمكنني القيام بهذا . - ليس عليكِ القيام بشئ ، لا تريدينه . |
| Bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليكِ القيام بهذا |
| Evet D.J. ile aynı fikirdeyim. Bunu yapmana gerek yok. | Open Subtitles | نعم، أنا أتفق مع ,دي جي ليس عليكِ القيام بذلك |
| Bak, gerçekten bu jestini takdir ediyorum ama bunu artık yapmana gerek yok. | Open Subtitles | إقدر لك المبادرة حقاً ولكن ليس عليكِ القيام بذلك بعد الان |
| Bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليكِ القيام بهذا |
| - Bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليكِ القيام بهذا |
| Bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليكِ القيام بهذا |
| Tek başına yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليكِ القيام بهذا وحيدة.. |
| Bunu yapmak zorunda değilsin. Anlaştık mı? | Open Subtitles | ليس عليكِ القيام بهذا، حسناً؟ |
| Sloan lütfen, Tanrı Aşkına, bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | (سلون)، أرجوكِ، بربّكِ، ليس عليكِ القيام بهذا. |
| Bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | ليس عليكِ القيام بهذا |
| Amanda, bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | انظري يا (أماندا) ليس عليكِ القيام بذلك |
| Amira, bunu yapmak zorunda değilsin. | Open Subtitles | أميرة)، ليس عليكِ القيام بذلك) |
| Trish, bunu yapmak zorunda değilsin. Doğru söylüyor. | Open Subtitles | -تريش)، ليس عليكِ القيام بهذا) . |
| Orada oturup çeneni kapalı tutmaktan başka bir şey yapmana gerek yok. | Open Subtitles | ليس عليكِ القيام بأيَّ شيء سوى الجلوس هنا وأن تصمتي |
| İkinci şovu yapmana gerek yok. | Open Subtitles | ليس عليكِ القيام بالعرض الثاني |
| - Bunu yapmana gerek yok. | Open Subtitles | ليس عليكِ القيام بهذا |
| Kimmy, bunu yapmana gerek yok. | Open Subtitles | كيمي، ليس عليكِ القيام بذلك |
| Bunu yapmana gerek yok, Lemon. | Open Subtitles | (ليس عليكِ القيام بهذا (ليمون |